© www.mersinhabermerkezi.com

MERDAK, Kurtuluş Savaşı Karboğazı Kahramanlık Tırmanışı gerçekleştirecek

Haber / Umut Çor

2004 yılında kurulmuş olan Mersin’in ilk dağcılık kulübü Mersin Dağcılık Spor Kulübü (MERDAK), 22-23 Haziran’da 18. Karboğazı Medetsiz Ulusal Dağcılık Festivali’nin yanı sıra bir sembol etkinliğe daha imza atacak.

MERDAK, festivalin yanı sıra bu yıl ikinci kez Kurtuluş Savaşı Karboğazı Kahramanlık Tırmanışı gerçekleştirecek. Kurtuluş Savaşı’nın önemli kahramanlık olaylarından birine sahne olan Karboğazı mevkiinde meydana gelen tüm kahramanlık hikayesinin izlerini takip ederek dağcılık faaliyetini tarih ve kültürle buluşturan kulüp, tırmanışı 18-19 Mayıs’ta yapacak.

Kulüp Başkanı Fatih Sağnak, festival ve tırmanış hakkında yaptığı açıklamada, “44 kahraman köylünün 800’den fazla askerden oluşan bir tabur işgalci Fransız askerini bozguna uğratıp esir aldığı bu kahramanlık olayını yıllardır tırmanış yapmaya gittiğimiz Karboğazı mevkiinde kamp ve tırmanış sohbetlerimizde anlatıyorduk. Kulübümüzün Kurucu Başkanı Abdullah Türkoğlu’nun da büyük emekleriyle bu kahramanlık olayının baştan sona bütün sürecini hikayelendirerek olayların meydana geldiği yerlerden geçtiğimiz ve bu muazzam kahramanlığı yeniden yaşayacağımız bir etkinlik planladık ve birincisini 2002 yılında yaptık. 27-28 Mayıs 1920’de meydana gelen olayın yıldönümü bu sene sınav takvimine denk geldiği için 18-19 Mayıs tarihinde yapacağız. Kamplı olacak bu etkinliğe tüm halkımızı bekliyoruz” dedi.

Tırmanışın detayları hakkında bilgi veren Sağnak, “Elmalıboğaz – Karboğazı Transı yapılacak. Etkinliğe katılacak kişilerin kamp çantası, çadır, uyku tulumu, kapüşonlu yağmurluk, eldiven, bere, kafa lambası, bileklikli dağ ayakkabısı, baton gibi malzemeleri eksik veya uygun özellikte değilse kamp alanına kabul edilmeyecekler. Etkinlik katılım ücreti tüm katılımcılar için 200 TL olarak belirlendi, etkinliğe katılım kontenjanı sınırlı olup öncelik üyelerimize tanınacak. Kayıt için; Abdullah Türkoğlu: 0532 286 29 11 ve Fatih Sağnak: 0532 367 65 62 ulaşabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

Kamp Programı

18 Mayıs Cumartesi

07:30 Mezitli Migros karşısı hareket (Eski Mezitli Belediyesi yanı)

09:00 Kavaklıhan savaş alanı (Panoramik)

09:30 Çamalan Şehitliği ziyareti

10:00 Kandil Yılanovası (Panoramik)

11:00 Tekir alışveriş molası

13:00 Elmalıboğaz’da kamp alanına hareket

13:00 Pozantı ziyareti ve alışveriş molası (Atatürk’ün konuştuğu alan, asker deresi)

14:00 Tekir

15:00 Elmalıboğaz’da kamp

21:00 Karboğazı Kurtuluş Savaşı Kahramanlık Olayları ile ilgili sohbet

23:30 Sessizlik

19 Mayıs Pazar

10:00 Çadırların toplanıp araçlara teslim edilmesi

11:00 Yürüyüş

16:00 Karboğazı’na varış

Araçlara binerek savaş alanına hareket (Sünü Dere – Delmeli Mezarlığı Mevkii)

17:00 Delmeli mevkiinde anlatımlar eşliğinde savaşı yaşamak

18:00 Şehitlik ziyareti ve Mersin’e dönüş

20:00 Mersin

KARBOĞAZI SAVAŞI

Osmanlı'nın çöküşü sonunda müttefik devletlerle Osmanlı 30 Ekim 1918 Midilli adasında Mondros Anlaşması’nı imzalar. Mersin ve Adana'yı Fransızlar işgale başlar. Mersin işgal komutanı General Dufıeux (Dufyo)’dur.
Mersin ve Adana'nın Mondros Anlaşması’nı takiben işgalinden sonra 27 Aralık 1918'de demiryolu ve karayolunun kesiştiği önemli bir kavşak yeri olan Pozantı işgal edilir. Çukurova ile Ankara'nın irtibatı bu yol ile sağlanmaktadır.
Pozantı işgal komutanı Fransa -Almanya sınırında, Werdün'de Almanlara karşı Fransa'yı başarılı bir şekilde savunan 412 . Tabur Komutanı Binbaşı Pierre Mesnil'dir. Binbaşi Mesnil'in eşi Madam Edigre Mesnil ise Belemedik'te hastanede hemşire olarak görevlidir. (8 Nisan 1920 Belemedik baskınında Teğmen Besim Bey tarafından esir alınır.)
Ancak Fransızlar Pozantı'da Türk Kuvayı Milliye güçlerinin baskısı altındadır. Fransız uçakları yardım etmeye çalışmaktadır. Mesnil Batı Kilikya Komutanı Sinan Tekelioğlu tarafından birçok kere "Teslim ol" çağrısına Werdün ve Fas savaşlarındaki başarıları nedeni ile kibirli davranıp olumsuz cevaplar vermektedir. Mersin' deki birliklerinden yardım ister. İki defa yardım gönderilir. Yardımın ikisi de başarısızlıkla sonuçlanır.
15-17 Nisan 1920 tarihinde 2 bin kişilik Fransız ordusu Kavaklıhan mevkiinde Türk müfrezeleri tarafından geri püskürtülür.
17-20 Mayıs 1920 tarihinde bu defa 5 bin kişilik bir ordu gönderilir. Ancak 700-800 kişilik Kuvayı Milliye güçleri ile Kavaklıhan'da üç gün çetin bir savaş yapılır. Fransızlar geri çekilmek zorunda kalırlar. Pek bahsedilmese de Kavaklıhan'da Karboğazı'ndaki gibi destanımsı çarpışmalar olur. Çaresiz kalan işgal komutanlığı uçakla Mesnil'e bir mesaj atar ve bir de kroki gönderir.
"Teslim olup olmamakta serbestsin. Ancak Mersin'e gelmek istersen Namrun, Gözne, Karacailyas üzerinden geliniz"
Kendisini savaşlarda başarılı bir komutan olarak gören Mesnil teslim olmayı gururuna yediremez. Pozantı Tarsus yolu üzerinde Türk güçleri ile karşılaşmamak için Karboğazı-Karageçit -Namrun-Gözne üzerinden Mersin'e gitmeye karar verir. Hazırlıklarını yapar, Pozantı'da bırakacakları eşyaları kullanılmaz hale getirirler.

26 Mayıs 1920 Çarşamba günü mehtaplı bir gecede saat 20.00 de Pozantı'dan çıkarlar. 17 ay sonra Pozantı'da işgal bitmiştir. Gece yarısı Tekir'de bir çatışma yaşanır. Kuvayı millilerle karşılaşmamak için yanlış yola Elmalıboğaz'a girer. 27 Mayıs Perşembe sabah saatlerinde Elmalıboğaz'dadırlar. Karşılaştıkları Kumdere köyünden Kumcu Veli ve Hasan eşi Hatice'yi esir alırlar, rehberlik yaptırırlar. Kumcu Veli Fransız'ları Karboğaz'a götürmektedir. Hatice Hanım da müfrezelere haber verebilmek için bir fırsatını bulur kaçar. Aynı anda Gülek'li yedi Kuvayı Milliyeci ve beraberlerindeki 23 kişi orman içinden gizlice Fransızları takip etmektedir.
Gülek'li Kemal Bey de Fransız'ların Pozantı'dan çıktığını öğrenir. Hemen Çamalını'na takım komutanı Hafız Mehmet'e ve Karaisalı Jandarma komutanı Üsteğmen Hasan Akınc'ıya haber verir, kendileri Tekir'e gelir. O da üç arkadaşı ile beraber geriden Fransız'ları takip eder.
Fransızlar öğleden sonra Elmalı Boğaz'dan Karboğazı'na hareket ederler. Hava sisli yağmurlu ve soğuktur. Yükseklerde kar vardır. Germeç Beli'ni aşarak 19.00'da Karboğazı'na varırlar. Kamp kurulur. Yörükler korkar kaçar. Güvence verilir, süt yoğurt istenir.
Gülek'li Kemal Bey gizlice takiptedir ve Elmalıboğaz'daki Aydınlı aşiretinden yanına 10 kişi daha almıştır ve 44 kişi olmuşlardır (Bazı kaynaklar 44 kişinin 2 veya 4 ünün kadın olduğunu yazar-Tingil Fatma , Hatice kadın). Germeçbeli'nden Fransızlar'ın Karboğazı'nda kamp yaptıklarını görürler. Atlarını Germeç Beli'nde bırakıp, ormanlık alandan Sünüdere'ye, Delmelimezar mevkiine pusu kurmaya gelirler. Hasan Akıncı müfrezesini Yılanovası'na göndermiştir.
Fransız'lar 28 Mayıs 1920 Cuma 04.00'te güneye Yılan Ovası'na doğru hareket ederler. Çeteler haberli olduğu için tedbirleri almışlardır. Rehber güvenli olduğunu belirterek Fransız'ları dere yatağından götürmektedir. Oysa Kuvayı Milliyeci Çeteler dereninin bir tarafında 17 kişi karşı tarafta 17 kişi pusu kurmuş beklemektedirler. 10 kişi de arkalarından takip etmektedir. 120 kişilik öncü bölüğü Yılan Ovası'na geçmek isterken başlarında Mucur'lu Ahmet olan müfreze tarafından esir edilir. Ele geçirilen katır ve ganimetler Gülek'e gönderilir. Dere dik ve derindir. Hava sisli ve yağmurludur. Tabur Saat 05.40 gibi Sünüdere mevkiine geldiklerinde ateş başlar. Katırların üzerindeki cephanelerin patlaması müthiş etki yapar. Dere içinde savunma yapamazlar, saklanamazlar. Çetelerin siperleri iyidir. Fire vermezler. Derede sel suları vardır. Fransızlar panik içindedir. Bu dar ve derin dereden hızla geçip ilerdeki düzlüğe çıkmaya çalışırlar. Herkes canının derdine düşmüştür. Bir kısmı Tekedağı Yaylası tarafına kaçmıştır. Teke Dağı yaylası üç tarafı sarp, kayalık bir tepedir. Mesnil saat 11’de Kapular mevkiinde taburunu toplar. 380 kayıp 85 yaralı vardır. 4 subay 242 er kalmıştır. Asker kaçarken kumanyalarını, ağırlıklarını atmış, ıslak, susuz ve bitkindir.
Öğle saatlerinde teslim bayraklarını sallanır. Bir Ermeni Türk "Komutanımız teslim olacak" diye bağırmaktadır. Fettah isimli bir er "Teslim olmak istiyorlar" diye Hasan Akıncı'ya haber getirir. Öğle sıraları savaş durdurulur.
Hasan Akıncı, Fransızca bilen Teğmen Besim Albayoğlu'nu görüşmesi için Mesnil'e gönderir. Orada gözleri bağlanır. Mesnil' in huzuruna götürülür. Askerler perişan bir vaziyettedir .Bir yüzbaşı kalçasından yaralıdır, ağlamaklı konuşmaktadır. Ölen arkadaşları için Cezayirli askerler Kur'an okumaktadır. Hazin bir durum vardır.
Mesnil subayları ile görüşür, teslim olmaya karar verir. Ancak Mesnil Binbaşı olduğu için kendi rütbesinden küçük teğmene teslim olmak istemez. Teğmen de "Karargahta komutanımız yarbaydır" der.  (Oysa Kara Afet Hasan Fehmi Akıncı üsteğmen rütbesindedir)
21.00'de Mesnil' i yanında subayı ve Ermeni rehber Martn'i alır karargaha getirir.
29 Mayıs 1920 saat 00.00'da görüşmeler başlar.
Görüşmeler esnasında Mesnil "Savaşı devletler hukukuna aykırı yaptınız (savaş ilan etmeden pusu kurulduğunu söylemeye çalışıyor) silahlarımız bizde kalacak , kılıcımı teslim etmem." gibi şartlar öne sürer.
Hasan akıncı ise  sert ifadelerle "Siz hangi devletler hukuku kurallarına uyarak buralara geldiniz. Bizim anayurdumuzda ne işiniz vardı. Yapılan ve Ermeniler'e yaptırılan zulümler gözlerinizin önünde yaptırıldı. Teslim olmak isteyen biri böyle şartlar öne süremez" der.
Mesnil geri adım atar.
Hasan Akıncı, Mesnil'in ısrarı üzerine kılıcını teslim almaz. Düşmanın 15 kat fazla olması, şehit verme riski nedeni ile anlaşma yoluna gider.
Bu görüşmeler esnasında Akıncı yanındakilere abartılı emirler verir. Sanıldığından çok gücü olduğu imajını verir. Bu emirleri Türkçe bilen Ermeni rehberinden öğrenen Mesnil inanır.
Anlaşma 03.35’de imzalanır.
29 Mayıs sabah 8’de, yanında 50 süvari ve 40 piyadesi olan Hasan Akıncı ile birlikte Yılan Ovası'na gelir. Teke Yaylası'dan buraya getirilen taburuna duygu dolu bir konuşma yapar. Hasan Bey'de bir konuşma yapar.
Askerlerle birlikte silahlar teslim alınır. Bir binbaşı, 4 yüzbaşı, 5 subay, 150 si yaralı 522 er, toplamda 682 asker ve 41 Ermeni aile. Ayrıca silahlar ve 90 katır.
Bir ara Mesnil, Akıncı'ya kuvvetimizin ne kadar olduğunu merak ederek sorar.
Akıncı sinirlenerek "Kendini işgal komutanı mı zannediyorsun. Kılıcına mı güveniyorsun, yenilmiş ve esir olmuş bir komutan galip komutana böyle soru soramaz.Ancak soracağım sorulara doğru cevap vereceksen affederim.  Kuvvetimizi öğrenmekten amacınız nedir? " der.
Mesnil özür dileyerek "Karargahda makinalı tüfek komutanı, ihtiyat bölük komutanı gibi emirler verdiğiniz kişileri şimdi emir eri olarak görüyorum." der.
Akıncı: "O halde kuvvetimizi ne kadar zannediyorsunuz ?".
Mesnil " 5000' in üzerinde".
Akıncı " Kuvvetim şu  gördüğün bir avuç kahraman. Teslim aldığım silahlara daha elimi bile sürmedim. İstersen silahları geri vereyim yeniden başlayalım" der.             
İyice şaşıran Mesnil başını yumruklayarak atından atlar "Bunu raporunuza yazmayın, rezil olurum , beni idam ederler" der.
Kendilerini 44 kişinin esir aldığını söylendiğinde utancından ağlar.
Bir saatlik mesafedeki Gellez'e götürülürler. İstirahat verilir. Orada etli bulgur pilavı, ayran ikram edilir. Kadınlar gözleme yapmıştır. Savaş da olsa Türk misafirperverliği sergilenir.
Oysa daha sonra raporunda taburunun 44 kişi tarafından esir alındığını hazmedemeyen işgal komutanlarından De Veo'u Türkler esirleri çıplak olarak Karaisalı'ya götürdüler, yaralıları kestiler, bize 3000 kişi saldırdı' gibi aslı olmayan sözlerle hezimetini saklamaya çalışmıştır.
Akıncı durumu Tekelioğlu'na, o da Başkomutana bildirir. 44 Kişinin kahramanlığının ilan edilmesini arz eder.
Çamalanı Jandarma Karakolu'nda alıkonulan esirler, Pazar günü dört saatlik yürüyüşle Bucak'a getirilirler. Burada Belemedik'ten gelen trende Sinan Tekelioğlu ve Bayan Mesnil de vardır. Hazin kavuşmalar, yenilgi ve zafer duyguları yaşanır.
Esirler trenle Kayseri - Talas'a esir kampına götürülürler. Bazı kaynaklar, savaşta ölenler, hastalıktan ölenler, yaralılar vs. den sonra, yaklaşık 900 kişilik taburdan Fransa'ya 60 kişinin dönebildiğini yazar.
1880'de Paris'te doğan Mesnil, 1921 Eylül'ünde 16 aylık esaretten kurtulur. 1924'te Almanya'da ölür.
Mustafa Kemal Paşa'ya Çukurova'daki bu mücadeleler ilham verir.
Kahramanlarımız nur içinde yatsınlar. Ruhları şad olsun.

Karboğazı Savaşı Kaynak: Abdullah Türkoğlu / Karboğazı Zaferi (H. İbrahim Yıldırım), İçel Tarihi (M. Necati Çıplak), Pozantı Tarihi (Cezmi Yurtsever), Kayıp Sancak (Mehmet Uluğtürkan), Bolkar Çığlğı (Dursun Özden),Pozantı Kongresi (Cezmi Eraslan), Karboğazı Zaferi (Uğur Becerikli)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER