Yarım asra dayanan bir fotoğrafçılık öyküsü. Meslekte geçmişin izlerini taşırken teknolojik her gelişmeyi de yakından takip eden Erçay Foto, bu kentin fotoğrafçılık anlamında sahip olduğu en kıymetli değerlerinden de biri. Erçay Foto’nun sahibi Ercan Çay ile fotoğrafçılık, sektörün dünü, bugünü ve geleceği hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. Haber/ Yavuz Arslan Karakoç 1980 yılında bugüne kadar Mersin’deki fotoğrafçılık sektörünün bel kemiğini oluşturan Erçay Foto, Analog sistem döneminden beri sektörde olan ve teknolojiyi takip ediyor. Türkiye'de ilk 10'a giren fotoğrafçılık mağazaları içerisinde yer alan mağaza, fotoğrafçılık konusunda aranan ve ihtiyaç olan her türlü gerece rahatlıkla ulaşılabilecek çeşit ve stoğa sahip. Fotoğraf satmak zorlaştı Mesleği sanatın tedarikçisi olarak niteleyen şirket sahibi Ercan Çay, “Profesyonel fotoğrafçılar için durum gerçekten zor görünüyor. Çünkü artık fotoğraf satmak, akıllı telefonların yaygınlaşması ve teknolojinin ilerlemesiyle zorlaştı. Teknolojinin gelişmesi son kullanıcıya birçok şeyi kolaylaştırdığı için fotoğraf konusunda da artık anları anılaştırmak oldukça kolaylaştı. Eskiden hatıra fotoğrafları çekerdik; artık o tür çekimler neredeyse tamamen kalkmış durumda. Şimdiki dönemde resmi işlemler için kullanılan vesikalık fotoğraflar ve düğün gibi etkinlikler için gerekli olan çekimlere rağbet ediliyor. Bunların dışında fotoğraf işi ile uğraşanların bu işten gelir elde etmeleri artık zor görünüyor. Sadece Mersin'de sayısı 150 olan resmi kayıtlı fotoğrafçı bulunuyor. Bu 150 fotoğrafçıdan sadece 10 tanesi para kazanarak bu işi yürütebilir durumda. Geriye kalan kısmı ise başkasının yanında çalışmaktansa sadece hayatlarını devam ettirecek kadar para kazanmaya çalışıp mesleğe devam ediyorlar” dedi. Kalitemiz anlayış ve empatiye dayalı Yıllardır sektörde var olmalarını kaliteli hizmete v sürekli teknolojiyi takip ederek güncel kalmaya bağlayan Çay, “Buna ek olarak yatırım ve müşteri taleplerine tepki yerine anlayış ve empati ile hareket ederek süreci devam ettirmemize borçluyuz. Ayrıca tedarik edilen ürünün ve hizmetin kusursuz şekilde yürütülmesi yoluyla şu anki kaliteyi yakalamış durumdayız. Örneğin; yanlış ürünü farklı anlatıp müşteriye vermiyoruz. Bu örnek tabii ki faktörlerden sadece birisi.'' şeklinde konuştu. “Müşteri potansiyelimiz üç temel nitelikte toplanıyor” Müşteri kitlesinin genel olarak 3 grupta ele alan Ercan Çay, “Birincisi; bu işi para kazanmak için gerçekleştirenler. Bunlar genel olarak sosyal medya üreticilerinden oluşuyor. İkincisi; hobi olarak fotoğrafçılık sanatıyla ilgilenen amatör ve profesyonel foto sanatçılarından meydana geliyor ve bu kitle çoğu zaman fotoğraf dernekleri çatısı altında bir araya gelerek harika işler çıkarabiliyorlar. Üçüncüsü ise resmi dairelerden oluşuyor. Bu grubu genellikle; Valilikler, Belediyeler, Emniyet Müdürlükleri, Askeri Birlikler gibi kurumlar oluşturuyor. İhale usulü girilen bu satış yöntemi ciddi cirolar bırakan ve tabii ki ciddi sermayeler ve yatırımlar gerektiren yöntemlerden birisi. Bunların dışında internetten alışveriş yapan müşterilerimiz de yeri geldiğinde ciddi rakamlar kazandırabiliyorlar” ifadelerini kullandı. “Sanat ruhu rahatlatır” Gençler ve mesleğe yeni başlayanlar için önerilerde bulunan Çay, ''Fotoğraf bugünkü anılarımızı geleceğe taşıyan kıymetli bir sanat dalı. Bu sanatı tercih eden insanların çoğu yüksek tahsilli insanlardan oluşuyor. Öte yandan fotoğrafçılık bize sosyalleşme aracı olarak olanak veriyor. Gençler veya yeni başlayacak olanlar fotoğrafçılığa başladıktan sonra belli gruplarla gezilere ve etkinliklere katıldığı vakit sosyal profilleri daha da farklılaşacaktır. Bu yüzden ısrarla bu sanat üzerinde durulmasını öneriyorum. Benim bir söylemim var 'Hobisi olmayanın fobisi olur' Yani insan kendi kendini düşünmelidir ve bir sanata yöneldiğinde ruhsal olarak da rahatladığını hissetmelidir. Bu sanatların önde gelenlerinin biri de şüphesiz ki fotoğrafçılıktır” şeklinde konuştu.