Şimşek açıklamasında, Türkiye Yüzyılı’nın temel felsefesinin istikrar, güven ve sürdürebilirlik kavramı ile somutlaştığını savunarak, “Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz ekonomi politikamız da bu kavramlar ekseninde şekillenecek, 85 milyon vatandaşımızın ve gelecek nesillerimizin huzur ve güven içinde daha müreffeh yaşamasını sağlamayı, bireylerin ve bir bütün olarak toplumun mutluluğa ulaşmasına imkan tanıyacak ekonomik çevreyi inşa etmeyi temel vizyon edinecektir” dedi.
“GÜVEN, ANCAK KURALA GÖRE POLİTİKALAR UYGULANARAK TEMİN EDİLEBİLİR”
Şimşek, refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez ön şartı olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir büyüme bir
Fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikasının, kamu kesimi mali dengesinde istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye politikasının ve piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi, dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesinin Türkiye’ye ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacağına dikkati çeken Şimşek, “Bu ise yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının yeniden istikrar kazanmasını, güvenilir bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır. Paramızın istikrarlı ve güvenli olması,
Şimşek, ekonomi felsefelerinin temelinin teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayandığını belirten Şimşek, “Bugün Merkez Bankası’nın aldığı kararı bu çerçevede değerlendirmek gerek” dedi.