Banu Alkan’ın Sessiz Cenazesi: Şöhret, Acının Yanında Yalnız Kaldı

Abone Ol

Banu Alkan denince akla gösteriş, ışıltı ve magazin dünyasının en dikkat çeken simalarından biri gelir. Ama geçtiğimiz günlerde yaşadığı kayıp, bu ışıltının arkasında kalan o sessiz yalnızlığı yeniden gösterdi.
Sanat camiasının “Afrodit”i olarak tanınan Banu Alkan, kardeşi Osman Alkan’ın ölümüyle derin bir acı yaşadı. Ancak bu acı, dikkat çeken bir başka gerçeği de gözler önüne serdi: Cenazede Banu Alkan yalnızdı.

Balıkesir’in Altınoluk ilçesinde kılınan cenaze namazına sanat dünyasından kimse katılmadı. Oysa yıllarca ekranlarda birlikte yer aldığı, fotoğraflarda yan yana görüldüğü birçok isim, o gün orada yoktu.
Cenazeye katılanlar arasında sadece aile fertleri, birkaç yakın dost ve köy halkı vardı.

Banu Alkan, her zamanki gibi özenli bir şekilde hazırlanmıştı. Basına yansıyan fotoğraflarda sade ama dikkat çeken bir kıyafetle görüntülendi. Her zamanki gibi zarifti ama bu kez o zarafetin ardında tarifsiz bir yorgunluk vardı.
Ayakta durmakta güçlük çekti, gözyaşlarını tutamadı. Sessizce ağladı.
Ama etrafına bakınca, şöhretin ne kadar kısa ömürlü bir şey olduğunu herkes gördü.

Bir dönem Türkiye’nin en çok konuşulan kadınlarından biri olan Banu Alkan’ın kardeşinin cenazesinde tek başına kalması, şöhretin insanı ne kadar çabuk yalnızlaştırdığının da kanıtı gibiydi.
Ne bir meslektaş ne bir sanatçı dostu…
Ne bir çelenk ne bir başsağlığı mesajı…
Yalnızca aile, bir avuç insan ve büyük bir sessizlik.

Cenazelerde insanlar bir araya gelir, acıyı paylaşır. Ama bu cenazede sessizlik hakimdi.
Belki de Alkan yıllar içinde magazin dünyasından, ekranlardan yavaş yavaş uzaklaşmıştı.
Belki kırgınlıklar, küskünlükler, unutulmuşluklar devreye girdi.
Ama bu durum, insanın en zor anında kimlerle gerçekten yan yana kaldığını da açıkça gösterdi.

O gün Altınoluk’taki o küçük camide bir hayat son buldu ama aynı zamanda bir dönem de kapandı.
Bir zamanların göz alıcı yıldızı, kardeşinin ardından gözyaşı dökerken, yılların neyi alıp neyi bıraktığını herkes sessizce düşündü.

Hayat, bazen bir sahne değil, bir cenaze avlusudur.
Ve orada kimsenin alkışı duyulmaz.