Haber / Ceren Seyran İnan
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Mart ayı ikinci birleşiminde Başkanvekili Ali Uyan’ın 14 Mart kutlaması sonrası gerilim yaşandı. Başkanvekili Ali Uyan’ın “Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk hekimleri için; ‘Gidiyorlarsa gitsinler’ demeyerek hastalığı sırasında söylediği ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ sözleri ışığında şiddete uğrayan, şehir hastanelerinde yalnızlaştırılan, adaletsiz performans uygulamalarla köşeye sıkıştırılmaya çalışılan, beyin gücüne zorlanan tüm bunlara rağmen yılmadan usanmadan insanlara hizmet etmeye devam eden tüm hekimlerimizin, sağlık emekçilerimizin 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun” sözlerinin ardından AK Partili Meclis Üyesi Muhammed Tunçaz konu hakkında tepki gösterdi.
“Şehir Hastanesi’nde torpil gerekiyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurtdışına çalışmaya giden doktorlar için söylediği “Gidiyorlarsa gitsinler” sözlerini hatırlatan Ali Uyan’a tepki gösteren Tunçaz’ın ardından sağlık sistemine dair bir eleştiri de Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız’dan geldi. Kamu hastanelerinde randevu almanın zorluklarını anlatan Başkan Yıldız, “Doktorlar çok güç şartlarda çalışıyorlar. Ülkenin ekonomik düzeyi belli. Bunları mutlaka aşacağımızı biliyorum. Doktorlarımız yurtdışına giderken Sayın Tunçaz’ın bahsettiği şekli ile ‘görevden kaçmış olmak’ için gittiklerini düşünmüyorum. Benim de bağlı olduğum sağlık ocağındaki aile hekiminin 5 bin civarında hastası var. 5 bin insandan sorumlu bu aile hekimi. Gidelim şehir hastanesine; randevu alma imkanınız varsa ki artık çok zor. Artık neredeyse Şehir Hastanesi’nde torpil gerekiyor. Bizzat yaşadığım için biliyorum. Ben prensip olarak özel hastanelere gitmeye karşı olan bir insanım. Kamu hastanelerinde tedavi olmayı ve yakın yakınlarımı da oraya yönlendirmeyi tercih ediyorum. Ama gerek Üniversite Hastanesi’nde, Şehir Hastanesi’nde, Toros Devlet Hastanesi’nde ya da bunlara bağlı polikliniklerde torpiliniz yoksa istediğiniz zaman randevu alma şansınız yok. Geçen çocuk rahatsızlandığında acil servise götürdük bize verdikleri numara 224. sıradaydı. Bu sadece acil servisin durumu. Bizim doktorlarımız, hemşirelerimiz bütün sağlık personellerimiz bu koşullar altında çalışıyor” dedi.
“Bu memlekette doktor bıçaklanıyor”
Sağlık çalışanların zor koşullar altında çalıştığını belirten Yıldız, “Tüm bu koşullara, düşük ücretlere, gelir azlığı ve geçim sıkıntısına rağmen gerçekten özveriyle hizmet veriyorlar. Yurtdışına gidenler sadece bu koşullardan kaynaklı gitmiyor. Bir kısmı saldırıya uğradığı için gidiyor. Bu memlekette her gün bir doktor, bir hemşire bıçaklanabiliyor. Hatta bu memleketin tırnak içinde saygın bir kişisi ‘Biz hastanelerde kuyruktan kurtulduk, doktor dövecek hale geldik’ diyor. Bunu yaşayan bir ülkenin doktoru eğer yurtdışına gidiyorsa işte bu yüzden gidiyor. Yurtdışına bilim tahsili yapmaya giden insanlarımız var. Çünkü şöyle bir gerçekliğimiz var; 8 buçuk milyon üniversite öğrencimiz var ama 850 bin üniversite öğrencisi olan Almanya’dan tıpı, teknolojiyi, arabayı satın alıyoruz. Biz milyonlarca çocuk okutuyoruz onlar 850 bin çocuk okutuyor. Ama bütün bilimsel çıktıları onlar bize satıyor. Demek ki burada bir arızamız var” sözlerini kaydetti.