Haber / Ceren Seyran İnan
Muharrem Ayı’nda geleneksel olarak yapılan aşureler, Mersin Cemevi’nde yapılan programla kaynatıldı. Programa; Mersin Valisi Atilla Toros, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz Dede, siyasal parti il ve ilçe başkanları, çeşitli STK temsilcileri ve kent protokolü katıldı.
Program; Mersin Cemevi İnanç Kurulu Başkanı Erdoğan Sevin Dede tarafından aşure lokma gülbenginin okunmasıyla başladı. Okunan gülbengin ardından Sanatçı Ercem Şahan ve Mersin Cemevi Korosu dinletisini gerçekleştirdi ve semahlar dönüldü.
Kılavuz: “Bu meydanda buluşmamız ayrı bir tat veriyor”
Konuşma yapan Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz Dede, aşure geleneğini anlatarak, “Bu meydanda buluşmamız ayrı bir tat veriyor. Nuh peygamberden beri bu topraklarda aşure geleneği devam ediyor. Aşure, Muharrem Ayı’nın sonundaki kurtuluşu simgeler. Muharrem deyince akla Kerbala, Kerbela deyince akla Hz. Hüseyin gelir. Kerbela olayı tarihsel bir haklılığa yaslanmış bir eğimdir. Kerbela büyük bir acının adı; iyi ile kötünün, zalim ile mazlumun, karanlık ile aydınlığın hesaplaşmasıdır. Kerbela; insan olmanın bilinci, bir duruş olarak güç karşısında eğilmemek ve ölümüne direnmektir” dedi.
Başkan Seçer: “Kerbela’yı anmak haksızlığın karşısında susmamaktır”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, her inancın kentte bir arada yaşadığını vurgulayarak, “Bugün burada bir inancı, bir geleneği, bir hak arayışını; birlikte yaşamanın, birlikte mücadelenin, birlikte var olmanın anlamını paylaşmak için bir aradayız. Aşure, farklı tatların bir araya gelip tek bir lezzete dönüşmesidir. Bu topraklarda birlikte yaşamanın en güzel simgesidir. Tıpkı, her inançtan, her kimlikten, her yaşam biçiminden insanın yan yana geldiği, ortak geleceğe birlikte yürüdüğü bir kent olan güzel şehrimiz Mersin gibi. Onlar zulme karşı baş eğmediler. Kerbela’yı anmak, sadece matem tutmak değildir. Aynı zamanda adaletsizliğe karşı çıkmak, haksızlığın karşısında susmamaktır. Bu duruş, yüzyıllar boyunca Hacı Bektaş-ı Veli’nin öğütleriyle, Pir Sultan’ın dizeleriyle halkın vicdanında yaşamaya devam etti. Biz de bugün, bu vicdanın bir parçası olarak adaletten ve hakkaniyetten yana tavır alıyoruz” dedi.
Başkan Seçer: “Barışı savunmak; aynı zamanda adaleti, eşitliği ve huzuru savunmaktır”
Ülkede yaşanan son gelişmelere atıf yaparak adalet ve hukuk mesajları veren Başkan Seçer, “Eğer bu ülkede kalıcı toplumsal barışı ve huzuru inşa edeceksek; bunu ancak adalete, hukukun üstünlüğüne ve ortak değerlerimize hep birlikte sahip çıkarak başarabiliriz. İnsanların eşit yurttaşlar olarak kendini güvende hissettiği, yargıya güven duyduğu bir düzen, barışın ve huzurun en sağlam zeminidir. Milletimizin beklentisi de ayrım gözetmeksizin herkes için adalet, eşitlik ve kardeşliğin hakim olduğu bir Türkiye’dir. Türkiye, silahların bırakılmasıyla birlikte, yıllardır süren çatışmalı dönemi geride bırakma yönünde önemli bir adım atmıştır. Bu sürecin başarılı olabilmesi; ülkemizin üniter yapısını, ortak vatandaşlık hukukunu ve toplumsal bütünlüğünü koruyarak, milletimizin her ferdini kapsayan bir anlayışla yürütülmesine bağlıdır. Barışı savunmak; aynı zamanda adaleti, eşitliği ve huzuru savunmaktır. Bu nedenle sürecin; hiçbir kesimi dışlamadan, halkın gözü önünde ve Meclis çatısı altında, açık ve şeffaf biçimde yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu tarihi fırsatı; ayrışmadan ortak bir gelecek inşa etmek için değerlendirmeliyiz. Çünkü bu topraklarda barışı kuracak olan da kardeşliği büyütecek olan da sizlersiniz” sözlerini kaydetti.
Vali Toros: “Aynı lokmayı paylaşmaktan onur duyuyorum”
Muharrem Ayı’nın maneviyatında bir arada olmaktan onur duyduğunu ifade eden Mersin Valisi Atilla Toros ise, “Bugün bizi bir araya getiren sevgimizin samimiyeti, acımızın ortaklığıdır. Muharrem Ayı takvimlerin gösterdiğinden çok daha fazlasını taşıyan manevi yükü ağır, anlamı derin bir zaman dilimidir. Kerbela zulme karşı susmayanların, adaleti ayakta tutanların ve son nefesine kadar haktan ayrılmayanların onurlu kıyamı; mazlumun, mağdurun ve masumun tarafında durmanın en gür haykırışıdır” diye konuştu.