Kültürün ve Geleceğin İnşası: Mut'dan Tarsus'a İz Bırakan Hizmetler
Merhum Sabahattin Çakmakoğlu'nun Mersin valiliği, şehrin fiziki yapısına yönelik olmakla kalmayıp, kültürel ve sosyal dokusunu da zenginleştirmeye yönelikti.
Bu vizyon, Mut ilçesinde kendini gösterdi. Turfanda kayısıları ve diğer meyve-sebzeleriyle ünlü olan Mut, aynı zamanda büyük halk ozanı Karacaoğlan'ın memleketi olarak kabul ediliyordu. Çakmakoğlu, Karacaoğlan'ın Çukurkuyu - Dereköyü arasındaki bir tepede mezarının olduğu bilgisini aktarır ve her yıl Çınaraltı'nda düzenlenen şenliklerle anıldığını belirtir.
Çakmakoğlu'nun Karacaoğlan gibi bir kültür hazinesine verdiği önem, onun bir vali olarak hizmetlerini altyapıyla ve ekonomik kalkınmayla değil, toplumun manevi ve kültürel kökleriyle de ilgilendiğini gösterir. Bu, bir yöneticinin en önemli vasıflarındandır; çünkü milli kimliği ve aidiyet duygusunu güçlendirir. Yöneticilerin, tıpkı dünyada Shakespeare'in İngiltere için, Goethe'nin Almanya için taşıdığı anlam gibi, kendi kültürlerinin mihenk taşlarını sahiplenmesi ve yaşatması, toplumsal hafızanın korunması açısından hayati öneme sahiptir.
Çakmakoğlu, bu anma törenlerinin ülke genelinde daha etkili ve ses getirici bir hale gelmesi için çaba göstermişti. Valiliği zamanında, bu çalışmalar bilge adamlar, profesörler ve bilim insanlarının katılımıyla daha bilimsel bir temele oturtulmuştu. Çakmakoğlu “Bu konudaki özverili çalışmalar, dönemin Kaymakamı ve Gaziantep Valisi olan Erdal Ata kardeşimizin kişiliğinden kaynaklanan bir özveriyle yürütülmüştü” demektedir. Çakmakoğlu, o canlı günleri hatırlayarak kendisini anar. Ayrıca, Karacaoğlan'ın mezarının olduğu tepeye bir yol yaptırılmış ve mezarın inşasını, o yılki şenliğe katılan sanatçımız Bedia Akartürk’ üstlendiği”ni belirtmiştir. Mut'un yakınlarındaki, Orman Teşkilatı'na ait Karaekşi mesire alanı ve alabalıklarıyla ünlü göletler de bölgenin diğer değerleri olarak kişisel kayıtlarında yer almıştır.
Tarsus: Tarih ile Geleceğin Buluştuğu bu şehrimizi Merhum Çakmakoğlu “Tarsus'un Akdeniz'deki gelişmişliği ve tarihi eserleriyle ün yapmış büyük bir şehir” olarak özenle vurgular. Bir zamanlar bir sahil şehri konumunda olan Tarsus'un, Kleopatra'nın Romalı General Antonius'la buluşmasına sahne olan meşhur "Kleopatra Kapısı" ile hikayesini anlatmaya devam ettiğini belirtir.
Merhum Çakmakoğlu’na göre Tarsus, bir tarih hazinesi konumuyla kalmayıp, aynı zamanda o dönemde 46 vilayetten daha büyük ve karmaşık bir yapıya sahip, yönetilmesi önemli bir merkezdir. Burada kendisine yardımcı olan Kaymakam “Nail Taşdelen”i sevgiyle anmaktadır. Ayrıca, oldukça büyük bir projeyle hayata geçirilen Tarsus Hükümet Konağı'nın da hizmete açılışını birlikte gerçekleştirdiklerini belirtmişlerdir.
Merhum Çakmakoğlu, Tarsus Belediye Başkanı Veyis Kemal Erdem’i de vilayetle uyum içinde çalışan ve vefasını hiç esirgemeyen bir isim olarak anmaktadır.
Belediye Başkanı Erdem'in Tarsus'a yeni bir semt ekleyen ve bir uydu kent niteliğindeki "Kırıksırtı Toplu Konut" projesini başlattığını, kendisinin de bu projeyi en başından itibaren desteklediğini ve teşvik ettiğini belirtmektedir.
Ancak Tarsus'a dair belki de en çarpıcı anlatım, geleceğe dönük bir atılımla ilgilidir. Çakmakoğlu, ülkemizde hatırladığı kadarıyla ilk defa, gençliğe geçiş dönemindeki çocuklara bilgisayar eğitimi vermek amacıyla Tarsus'ta öncü bir girişim başlatıldığını aktarır. 1997'de Tarsus'ta açılan "Kıvılcım Bilgisayar Çocuk Kulübü", okul öncesi çağı kucaklayan, ülkemizdeki ilklerden biri olduğunu vurgular.
Bu özel okulun fizik mühendisi Barbaros Yarkın'ın eseri olduğunu, yeniliği milli değerlerle buluşturmada hassasiyet gösteren arkadaşları, değerli eşi Zerrin Yarkın Hanım’ın yönettiğini, çocuklara eğitim verecek öğretmenlerin dahi özel bir hazırlıktan geçirildiği bu titiz çalışmayı takdirle karşıladığını ifade etmektedir...
Çakmakoğlu, milletin geleceği olan çocukları dünya standartlarının önüne geçecek şekilde hazırlamak için kendilerini bu çabaya adamış olan “Barbaros Yarkın” ve “Zerrin Yarkın” çiftini kutlarken, vizyoner bakış açısını bir kere daha gözler önüne serer. Bu girişim, onun idaresinde Mersin'in geçmişini korumakla kalmayıp, aynı zamanda geleceği inşa etmek için de nasıl bir laboratuvara dönüştüğünün en güzel örneklerinden biridir.
•
07.12.2025|BİR VALİNİN İZİNDE: SABAHATTİN ÇAKMAKOĞLU’NU ANMAK - XIII-| Sorumluluk ve Vizyon: Projelerdeki Engeller ve Sanayide Büyük Adım