Haber Merkezi
Çocukların ders dışı vakitlerini değerlendirme biçimleri, ailelerin eğitim yaklaşımlarını ve gelecek beklentilerini de gözler önüne seriyor. 251 ebeveynin katıldığı Novakid Kullanıcı Anketine göre, aileler çocuklarını yüzde 68 oranla sanat etkinliklerine, yüzde 66 oranla özel derslere ve yüzde 65’lik bir oranla spor programlarına yönlendiriyor. Ebeveynler, çocukların zihinsel ve bedensel gelişimlerini sanat etkinlikleri ve spor programları gibi çeşitli aktivitelerle desteklese de akademik alanda en yüksek öncelik İngilizce eğitimi tarafından belirleniyor. Türkiye genelinde 572 ebeveynin katıldığı Ders Dışı Etkinlikler Anketi, özel dersler arasında İngilizce’nin yüzde 91’lik oranla en popüler ders olduğunu ortaya koyuyor. Ebeveynler, çocuklarının erken yaşta yabancı dil öğrenmelerini sağlayarak okul başarısını artırmayı ve uluslararası iletişim becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. Ankete göre çocukların yüzde 72’si ise ücretli ders dışı eğitimler aracılığıyla İngilizce öğreniyor. Bu durum, ailelerin çocuklarını küresel dünyaya hazırlamada İngilizce’ye verdiği önemi ve gelecekteki kariyer fırsatlarına yönelik bilinçli bir yatırım yaptıklarını gösteriyor. Novakid gibi online ve interaktif platformlar, oyunlaştırılmış dersler, eğlenceli aktiviteler ve ölçülebilir ilerleme raporlarıyla, çocukların ilgisini canlı tutuyor ve ebeveynlerin yatırımını daha görünür kılıyor.
Yapılan iki araştırmaya göre Türkiye’deki aileler çocuklarının gelişiminde bütünsel bir yaklaşımı benimsiyor. Sanat ve spor gibi aktiviteler çocukların yaratıcılık ve bedensel gelişimini desteklerken, İngilizce eğitimine yapılan yatırımlar ise geleceğe yönelik stratejik bir hazırlık olarak değerlendiriliyor.
İngilizce Öğreniminde Ders Dışı Çözümlere İlgi Artıyor
Novakid tarafından gerçekleştirilen Ders Dışı Etkinlikler Anketi’ne göre Türkiye’deki ailelerin önemli bir kısmı okul müfredatındaki İngilizce eğitiminin tek başına yeterli olmadığını düşünüyor. Ebeveynlerin yüzde 73’ü çocuklarının okulda aldığı İngilizce derslerinin eksik kalabileceğinden endişe ederken, yüzde 48’i ise çocuklarının bu derslerde geri kaldığını belirtiyor. Bu bulgular, ailelerin yalnızca akademik başarı değil, aynı zamanda küresel iletişim becerileri için de ek destek arayışına girdiğini gösteriyor. Özellikle erken yaşta İngilizce öğrenmenin ileriki eğitim ve kariyer fırsatlarına sağlayacağı avantajların farkında olan ebeveynler, okul eğitiminin yanında çevrimiçi platformlar ve özel derslere yönelerek bu açığı kapatmaya çalışıyor. Bu yaklaşım, İngilizce’nin Türkiye’de aileler için stratejik bir yatırım alanı haline geldiğini bir kez daha ortaya koyuyor.