Haber / Aysun Koç Aydoğan
Yaz aylarında serinlemenin en hızlı ve etkili yollarından biri olan klimalar, doğru kullanılmadığında baş ağrısından boyun tutulmasına, kas ağrılarından solunum yolu enfeksiyonlarına kadar birçok sağlık sorununa yol açıyor. Uzmanlara göre, klima kullanımında iç ortam ile dış ortam arasındaki sıcaklık farkı çok fazla olmamalıdır. Dünya Sağlık Örgütü ve çeşitli sağlık otoriteleri 24-26 derecede kullanımın hem konfor hem de sağlık açısından en uygun değer olduğunu belirtmektedir.
Hava sıcaklığı çok yüksek olduğunda klimalı yeri çok soğuk hale getirmek uygun değil. Uzmanlara göre, vücut ısısına uygun bir serinlik tercih edilmelidir. 21 derece ve altındaki klima ayarları, vücutta ani ısı değişimi yaratarak bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bu durum gerçekleştiğinde halk arasında ‘klima çarpması’ denilen rahatsızlık ortaya çıkıyor. Klima çarpması durumunda, boyun, omuz ve sırt tutulması, baş ağrısı, burun akıntısı, kas ağrısı, halsizlik, titreme, gözlerde kuruluk ve hafif ateş yaşanabiliyor. Uzmanlar bu belirtiler görüldüğünde birkaç yöntem ile müdahale edilmesini öneriyor. İşte o yöntemlerden bazıları:
“Sıcak duş aracılığıyla vücudu ısıtmak ve kasları gevşetmek, kas tutulmalarını ve ağrıyı azaltır.
Klima ortamı vücudu kuruttuğu için bol su içilmelidir. Bol su içmek hem toksinleri atar hem vücut dengesini korur.
Ilık bitki çayları içilmelidir. Zencefil, adaçayı, ıhlamur gibi bitki çayları bağışıklığı destekler ve kas gevşemesine yardımcı olur.
Hafif egzersiz ya da esneme hareketleri, kan dolaşımını artırarak tutulmaları azaltır.
Klima çarpmasının en sık nedeni soğuk havanın enseye, yüze veya sırta doğrudan temas etmesidir. Klima mutlaka yukarı veya yan tarafa doğru yönlendirilmelidir.”