Özel Haber

Mersin Eczacı Odası Başkanı Aydın, tıbbi kenevire dair bilinmeyenleri anlattı

Tıbbi kenevir içeren ürünlerin eczanelerde satılmasına dair kanun teklifinin yasalaşmasıyla tartışmalar başladı. Tıbbi kenevirin bilinmeyenlerini, kullanım alanlarını ve soru işaretlerini Mersin Eczacı Odası Başkanı Aliye Akgül Aydın ile konuştuk.

Abone Ol

Haber / Ceren Seyran İnan

Kenevirden elde edilen çeşitli ürünlerin eczanelerde satışı dahil sağlık alanında yeni düzenlemeler getiren kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. İlaç etkin maddesi elde etmeye yönelik kenevir yetiştiriciliğinin kapsamı, tıbbi ürün, sağlık ve destek ürünleriyle kişisel bakım ürünleri elde etmeye yönelik de kullanılacak şekilde genişletildi. Yasanın onaylanmasıyla tıbbi kenevire dair soru işaretleri başladı. Kontrolsüz genişleme, bağımlılık endişeleri, sağlıkta şiddetin artış ihtimalleri konusunda tartışmalar sürüyor.

“Tıbbi kenevir keyif verici maddeden yoksun”

Tıbbi kenevirin kullanım alanlarında dair yanlış algıların olması endişeleri artırırken, bilinmeyenleri Mersin Eczacı Odası Başkanı Aliye Akgül Aydın ile konuştuk. Tıbbi kenevir bulunduran ürünlerin keyif verici maddeden yoksun olduğunu dile getiren Aydın, “Tıbbi kenevirin içinde ‘esrar’ olarak da tabir edilen, psikoaktif etki dediğimiz etkiyi gösteren madde olan THC oranı oldukça düşük oranda. Bizim asıl istediğimiz etkiler olan epilepsi, parkinson, MS gibi çok önemli hastalıklarda kullanılan farklı etkileri var. Kanser hastalarının bulantılarında, ağrılarında hatta iştah kayıplarında etkilerini gösteren madde ‘kannabidiol’ dediğimiz ayrı bir etken maddesidir. Tıbbi kenevir içeren ürünler asıl bu maddenin yüksek olduğu, THC’nin düşük olduğu ürünlerdir. Keyif verici madde olarak kullanılabilecek ürünler değil. Piyasaya girecek ürünleri esrar gibi değerlendirmek bilimsel olarak çok yanlış bir düşünce olur” dedi.

“İlaç takip sistemi ile hastaya ulaştığı ana kadar takip ediliyor”

Tıbbi kenevirin eczanelerde satılmasına dair endişeleri aydınlatan Aydın, ilaç takip sistemini işaret ederek “Bu bitkinin yetiştirilme kısmı var ve bu devlet elinde olacak. Ama bu süreçte başka ülkelerde de gördük, önce belli statüde yasallaştırılıp sonra kontrol altına alınamadığı için geri çekildi. Şunu söyleyebiliriz; eczacılık alanı içerisindeki ürünlerin satılması, dağıtılması kısmında ilaç takip sistemi dediğimiz bir karekod sistemi var. Üretildiği andan hastaya ulaşıp kullanıldığı ana kadar takip ediliyor. Herhangi bir şekilde kaçak, yasal olmayan bir yöne gitmesi imkansız. Türkiye’nin çok güzel yaptığı bir sistem var dünyada en iyi yapan ülkelerden biri biziz. Aynı kanun değişikliği ile bu ilaç takip sistemine de çok ciddi yaptırımlar geldi. Hem üreticisi hem dağıtıcısı olan ilaç depoları hem de eczaneler açısından ciddi yaptırımlar getirildi. Bu takibi bozan herhangi bir kişi önemli cezalar alacak” sözlerini kaydetti.

“Yönetmelikle bitkinin tarımsal üretiminde çok net sınırlar çizilmeli”

Bağımlılık ve kontrolsüz genişleme endişelerinde kenevirin tarımsal yönünü hatırlatan Aydın, “İlaçların takip edilmesi ile yasal olmayan şekillerde dışarıya çıkarılması imkansız ama üretim kısmında denetimlerin çok düşük olması takiplerin çok daha sıkı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bu bitkinin yetiştirilmesi esnasında kaçak üretimlerin olması engelleniyor olması lazım. Elbette son değişikliklerden sonra bir yönetmelik de bekliyoruz. Bu yönetmelikle sınırların çok net çizilmesi denetimlerinin yüksek olması gerekecek. Bir ilaç kutusunun üzerindeki karekodla her yerini takip edebiliyorsunuz ama bir bitkiyi takip etmek takdir edersiniz ki çok daha zor olacak” ifadelerini kullandı.

“Eczaneler de hekimler gibi ‘şiddet’ kodu kullanabilmeli”

Hekimlerin bu ilaçları yazması konusunda zorlanabileceği ve yaşanan şiddet olaylarını hatırlatan Aydın, eczanelerde de güvenlik önlemleri alınmasını talep ettiklerini dile getirdi. ‘Kenevir Türkiye’de yasallaştı’ algısının oluşma ihtimalinin eczanelerin güvenliğinde sorun yaşatacağına değinen Aydın, “Türk Eczacılar Birliği olarak her olayda bir kez daha yineliyoruz; Türkiye’de birinci basamak sağlık kuruluşu olarak 30 binden fazla eczaneyiz. Binlerce eczane her gece nöbet tutuyor, 7/24 hizmet veriyor. Zaten tıbbi kenevirin olup olmaması bir şey değiştirmiyor eczanelerimizde uyuşturucu maddelerimiz de var, yeşil reçeteli dediğimiz ilaçlarımız var. Eczanelerimizde bununla ilgili ciddi saldırılar oldu. Şiddet anında bir kod vererek direkt kamuya intikal eden sağlıkta şiddet olayları oluyor. Bizlerin de bu kapsama alınmasını her zaman talep ediyoruz. Sağlık şiddetin durdurulmasında en başta temelde yatan sorun zaten bu. Piyasada çok fazla suistimal edilmeye çalışılan ürünler, ilaçlar oluyor bununla ilgili de birçok talep geliyor bize. Tıbbi kenevire dair algılar bunu arttıracaktır. Sağlıkta şiddetin durdurulması için gerekli adımların atılması, daha ciddi cezaların uygulanması, eczanelerin de hekimler gibi ani durumlarda belli kodları vererek emniyet güçlerini harekete geçirebilmesi gerekiyor” diye konuştu.