Haber / Aysun Koç Aydoğan
Geleneksel Türk giyim ve el sanatları alanlarında araştırma, geliştirme, değerlendirme, arşivleme ve üretim çalışmaları yaparak kültürü yaşatmayı amaçlayan Olgunlaşma Enstitüleri, Mersin’de dokumacılıkta kentin kültürünü motiflerle geleceğe taşıyor. Kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarını geleceğe taşıyarak, kumaşlara kültürü işleyen katılımcılar hem öğreniyor hem de üretim yapıyor.
Geleneğin lokomotifi kurslar
1945 yılında kadınların geleneksel kültürü yaşatması, dünyadaki değişimleri takip etmesi ve üretmesini teşvik için açılan enstitüler yıllar içinde yaşamaya ve kültürü yaşatmaya devam etti. Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren olgunlaşma enstitüleri, 2012 yılından sonra Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlandı. Mersin’de de yaşatılan gelenekleri kumaşlara, seramiklere işleyen öğrenciler için yeni kayıt dönemi devam ediyor. Bu dönem Kırkyama, Kilim Dokuma, Serbest Seramik Şekillendirme, Boyacı-Çini İşlemeciliği ve Geleneksel Hamur Ürünleri Yapımı başlıklarında kurslar açılıyor.
Her desen bir hikaye anlatır
Özellikle dokuma alanında Mersin’in geleneksel kumaş ve bezlerini kullanan Olgunlaşma Enstitüleri, “Bir dokuma atölyesinde her iplik, her desen bir hikaye anlatır. Çarpana dokuma sağlam kumaşların özenle işlenmiş motiflerinin temelini atar. Kilim dokuma renklerin ve desenlerin mükemmel uyumunu sunarken, kafesli tekniği dokumanın her bir adımına yöresel özgünlük katar. Çekmeli dokuma ve düz ak bez dokuma dayanıklı ve estetik kumaşlar yaratırken, bükme ak bez dokuma sağlamlık ve şıklığı birleştirir. Her bir teknik el emeği ile birleşerek zamanın ve kültürün izlerini taşır. Bu atölyelerde sadece kumaş üretilmez geleneksel sanat yaşamaya devam eder” sözleriyle hikayesini tanıtıyor.