Mersin’de yazın kavurucu sıcakları geride kalıyor. Günler kısalıyor, sabah ve akşam saatlerinde serin rüzgârlar hissedilmeye başladı. Şehirde hem doğada hem de günlük yaşamda sonbaharın izlerini görmek mümkün. Parklarda ve bulvarlardaki ağaçların yaprakları sararmaya başladı. Kimi dallardan düşen yapraklar kaldırımları süslerken, sahil şeridinde yürüyüş yapanların sayısı artıyor. Hava artık uzun süre dışarıda vakit geçirmeye daha uygun. Gündüzleri hala güneşli olan hava, akşamları ceket gerektiriyor.
Okulların açılmasıyla birlikte şehirde yeni bir hareketlilik başladı. Yazın sakin olan bazı mahalleler yeniden kalabalıklaştı. Trafikte yoğunluk arttı, esnafın işleri canlandı. Kahvehanelerde ve kafelerde yazın soğuk içeceklerin yerini sıcak çay ve kahve aldı. Evlerde de battaniyeler ve uzun kollu kıyafetler yavaş yavaş ortaya çıktı. Mersin için sonbahar aynı zamanda tarımsal üretimde önemli bir dönem. Narenciye bahçelerinde meyveler olgunlaşmaya başlıyor, portakal ve mandalinaların renkleri değişiyor. Çiftçiler için hasat zamanı yaklaşıyor. Bu da bölge ekonomisine hareketlilik katıyor. Sonbahar, yaz tatilinden dönenler için de yeni bir düzenin başlangıcı. Üniversitelerin açılmasıyla birlikte genç nüfus şehirde daha görünür hale geldi. Öğrencilerin gelişi hem sosyal hem de ekonomik olarak canlılık getiriyor. Konserler, kültürel etkinlikler ve belediyelerin sonbahar festivalleri kente hareket katıyor.
Mersin’de sonbahar sadece havaların serinlemesi değil, aynı zamanda şehrin sosyal hayatında, ekonomisinde ve gündelik alışkanlıklarında değişimin habercisidir. Kavurucu yaz günlerinden serin sonbahar akşamlarına geçerken şehir adeta yeni bir döneme hazırlanıyor.