Haber / Ceren Seyran İnan
Akran zorbalığı, özellikle okul çağındaki çocuklar ve gençler arasında giderek yaygınlaşan ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Okulların açılmasıyla ülkenin çeşitli yerlerinden gelen şiddet haberleri problemin ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu. Akran zorbalığı, akran grubu içinde fiziksel, duygusal ya da sosyal biçimde zarar veren, tekrar tekrar yaşanan saldırgan davranış biçimi olarak tanımlanıyor.
“Ezileceğine ezsin’ anlayışı değişmeli”
Çocuklar ve gençler arasında yaygınlaşan akran zorbalığını, farkındalık tavsiyelerini ve sorunun boyutlarını Uzman Klinik Psikolog Yücel Şavklı ile konuştuk. Değerlendirmelerini genelden özele doğru yapan Şavklı, ebeveyn davranışlarının öneminin altını çizdi. Çocukların gördüğü davranışların bir yansımasını ortaya koyduğunu dile getiren Şavklı, “‘Çocuk ne görürse onu yapar’ denilen bir durum var. Ebeveynin iş yerinde bir personele tutumundan tutun da trafikte bir insana karşı tutumuna kadar her şey çocukların hafızasına kaydoluyor. Doğal olarak onların davranışlarına yansıyor. Ebeveynlerin ilk önce kendisini düzenlemesi lazım. Ebeveynlerin bazı yanlış inanışları olabiliyor. ‘Ezileceğine ezsin’ anlayışı var. Kliniklerde en çok gördüğümüz üç başlık şöyle oluyor; akran zorbalığını yapanlar, akran zorbalığına maruz kalanlar hem yapıp hem maruz kalanlar. Bazı çocuklar gücü yettiği yerde yapıyor, gücü yeten de ona yapıyor. Bu sefer de bir sistem işliyor. Okulda ona yapılıyor, o da gelip oturduğu sitede başka birine yapıyor. Çocuklar öyle ya da böyle bunun içinde oluyorlar” dedi.
“Cihazlarla saatler geçiren çocuklar siber zorbalık yapıyor”
Akran zorbalığının sadece fiziksel müdahale olarak ele alınmaması gerektiğini vurgulayarak psikolojik şiddete dikkat çeken Şavklı, “Gözden kaçan bir diğer kısım da siber zorbalık. Bu konu son günlerde gündemde değil ama son zamanlarda çok artmış durumda. Çocuklar ellerindeki cihazlarla saatler geçiriyorlar ve siber zorbalık yapıyorlar. Yani lokasyondan bağımsız zorbalık yapabilme imkanı oluyor aslında. Bu durum zorbalığın sürekliliğini artırıyor. Bu kez kontrol alanımız da kısıtlanıyor. Bizim topyekün bir bilinçlenmeye ihtiyacımız var. Örnek veriyorum; çocuğu futbol takımına gönderdiğinde zorbalığa uğruyor o zaman başka bir spor dalına göndereyim deniliyor, durum artık böyle değil. Bütünsel bir iş olduğu için herkese görev düşüyor” ifadelerini kullandı.
“Sosyal beceri eğitimleri çalışılabilir”
Ebeveynlerin sosyal beceri eğitimi üzerine düşünmesi ve çalışması gerektiğini dile getiren Şavklı, “Ebeveynlerin ‘maruz kalacağına kendisi yapsın’ anlayışını bırakması gerekir. Çocuğun kendini savunması, gözetmesi doğal, biz buna sosyal beceri eğitimi diyoruz. Tabii her ebeveynin bu sosyal beceri eğitimini aldıracak imkanı yok. Ebeveynler de kısmi olarak bu konuda okumalar, araştırmalar yapabilir, ‘Çocuğuma bunu nasıl aktarabilirim’ diyebilir. Bir terapiste gidecek şekilde olmasa da kaba düzeyde bir sosyal beceri eğitimi üzerinden de gidilebilir. ‘Sen de ona yap’ yerine sosyal beceri simülasyonları çalışılabilir” dedi.
“En büyük iş okul ekibine düşüyor”
Çocukların bilinçlendirilmesinde en önemli görevin okul ekibine düştüğünü ifade eden Şavklı, “Rehberlik biriminden sınıf öğretmenlerine kadar herkese iş düşüyor. Bence servisçi, kantinci, çaycı bile bu ekibin içine dahil. Bu konuda topyekün bir farkındalık olması lazım. Farkındalık da göze sokularak olur. Bununla ilgili kampanyalar, etkinlikler, aktiviteler hem personel için hem küçükler için herkese yönelik olmalıdır. Bu konu toplumun ön belleğinde sürekli çalışılması lazım. Yapmış olmak için yapılan birkaç cümlelik işler değil süreklilik arz edersek kalıcı hale gelecektir. Bu şekilde olduğunda çocuklar daha fazla adapte olabilir. Şöyle örneklendirebiliriz; eskiden ağaçlara bir şeyler kazımak çok popüler bir şeydi. Bu çok havalı görülürdü. Şimdi çocuğun birine ağaca bir şey kazı desen ‘Neden ağaca zarar vereyim?’ diye sorar. Çünkü artık ağacı koruma bilinci toplum nezdinde aşılandı, yerleşti. Bunun gibi bu durumu da işleye işleye yerleştirebiliriz. Bu da biraz zaman gerektiriyor” sözlerini kaydetti.