Haber / Begüm Acımış
Atar damarlardaki kan basıncının normalin üzerinde gelişmesi nedeniyle ortaya çıkan hipertansiyon hastalığının yaygınlaşmasında beslenme düzeni büyük bir etkiye sahip. Türkiye’de her 3 kişiden birinde bulunan hipertansiyon rahatsızlığına karşın erken teşhis hayati önem taşırken, hastalığın görülme yaşı da gittikçe düşüyor.
Hızlı yaşamın gerekliliği olarak karşımıza çıkan hızlı tüketim yeme içme alışkanlıklarımızı da doğrudan etkiliyor. Birçok hastalığa davetiye çıkaran fast food yiyeceklerin tüketimi gittikçe artıyor. Özellikle 18 yaşlara kadar düşen hipertansiyon hastalığına karşın beslenme düzeninde dikkat edilmesi gereken birkaç nokta var. Fast food tarzı yiyeceklerin en büyük hasarı obezite olarak karşımıza çıkıyor. Gençler arasında yaygınlaşan bu beslenme biçimi kan basıncının yükselmesine neden olarak hipertansiyon riskini artırıyor.
Hareketsiz yaşam da bir diğer etken olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle masa başı çalışanların hareketsiz yaşama alışmaları ve hareket edecek alan ve zaman bulamamaları yine hipertansiyonu tetikleyen bir diğer unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Sigara, alkol ve kafein tüketimleri de hipertansiyonu beraberinde getiren diğer alışkanlıkları olarak sıralanıyor. Sigarayı bırakmak, alkolü sınırlandırmak ve kafein tüketimini minimuma indirmek hipertansiyon riskini azaltır.
Çağımızın en büyük sorunu stres de yine hipertansiyonu etkileyen en büyük olasılık. Stressiz yaşamın neredeyse mümkün olmadığı bu dönemde strese bağlı olarak gelişebilecek kan basıncınızı artırabilecek olaylardan kaçınmanızda fayda var.
Vücudunuzda hissettiğiniz herhangi bir olumsuz durumda mutlaka bir uzmana başvurmalı ve uygun görülen tedaviyi mutlaka uygulamasınız.