Haber / Ceren Seyran İnan
26 Ağustos 1922…Kurtuluş mücadelesinin nihai zaferine ulaşacağı günün öncesinde Milli Mücadele ordularının büyük taarruzu başlattığı gün. Gazi Mustafa Kemal Paşa liderliğinde Afyonkarahisar'a bağlı Kocatepe'de 26 Ağustos 1922 günü başlayan Büyük Taarruz, 4 gün gibi kısa bir süre kesin sonuca ulaşacaktı. 4 gün 4 gece sürecek çarpışmalar, Başkomutanlık görevi ve Mareşallik rütbesiyle ordunun başında olan Mustafa Kemal’in emriyle başladı. 4 günlük mücadelenin ardından milli mücadelenin askeri safhasına noktayı koyacak olan zafer 30 Ağustos’ta geldi.
Tam 103 yıl önce, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladığımız bugün Ankara’dan İzmir’e, Mersin’den Trabzon’a kadar tüm yurtta gazetelerin yardımıyla duyuruldu. Milli mücadelenin başından bu yana Anadolu halkına cepheden haber taşıyan basın, Büyük Taarruz sürecinde de yaralı gazilere, şehit yakınlarına, harap olmuş arazilerin halkına çağrılarda bulunmaya devam etti. Aynı zamanda Hilal-i Ahmer’e yapılan bağışların çoğu basının yardımıyla toplanmaya devam etti. 10 Ocak 1920’de Ankara’da yayın hayatına başlayan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi’nin yayın organı Hâkimiyet-i Milliye gazetesi, cepheden haberleri ve Mustafa Kemal’in çağrılarını tüm yurda duyurdu. 30 Ağustos ve sonraki günlerde ise başlıklar ve haberler nihai zaferin cümleleri ile doldu.
1 ve 2 Eylül 1922 tarihli gazetelerle duyurulan zaferin yankısı tüm ülkede duyulurken, İkdam Gazetesi şu cümlelere yer verdi:
“Sağ, sol cenahlarımızda olduğu gibi merkezde de taarruzumuz inkişaf ediyor. Afyonkarahisar’dan ricat eden düşman ordusuna karşı ordumuzun ihzar ettiği ihata hareketinin sahasını ve civarında bulunan meydan harbinin cereyan etmesi muhtemel olan Dumlupınar mevkini gösterir harita”
Hakimiyet-i Milliye ise cepheden şu sözleri aktardı:
“Uşak ve Eskişehir’in zabtı hakkında son malumatlar; Dün öğleden sonra Eskişehir’in istirdatına (geri alınmasına) dair bir haber çıkmış ise de bunda biraz acele edilmiştir. Fakat Eskişehir’in bu satırları yazdığımız zaman veya biraz sonra elimize geçmiş olması pek muhtemeldir. Kezalik (aynı biçimde) dün gece Uşak’ın da zabt edildiğine dair kati havadisler çıkmıştır. Resmi malumatımız olmamakla beraber, herhalde bu havadis hiç olmazsa şu anda tahakkuk (gerçekleşme) etmiş olduğuna emin bulunuyoruz. Düşman ordusunun omuzlarına düşen inhizam (hayal kırıklığı) pek müthiştir. Yunanlılar, bir ordu için en kıymetli silah olan toplarının dörtte üçünü elimize bırakmış kumandanlarıyla binen otomobillerini terk ederek sarp yollara tıkanmışlardır”
Zaferin hemen ardından cephenin ve düşman ordularının durumunu anlatan gazeteler, birkaç yıl sonrasında Harf İnkılabı ile yeni manşetlerini 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı her sene anmaya ayırdı.
