Haber / Ceren Seyran İnan
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 103. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen kutlama programına katılan Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, tören sonrası iç ve dış siyaset adına önemli açıklamalarda bulundu. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayan Başkan Seçer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kilometre taşlarının bu zaferle başladığını dile getirerek, “Bugünün laik, demokratik, sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Değişimler, dönüşümler, devrimler gerçekleşti. Türkiye daha laik, modern, demokratik bir topluma evrilme yolunda çok büyük emekler verdi. Bu ülke uğruna canını kanını veren tüm büyüklerimiz, atalarımız başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere rahmetle anıyorum. Bundan sonra teslim aldığımız bu bayrağı daha da yükseklere taşımak için çalışıyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Mersin’de yaptığımız uygulamalarda da bunu gösteriyoruz. Mustafa Kemal’e, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne yaraşır bir yönetim anlayışı ile sosyal belediyecilik anlayışımızla insanları ayırmadan tıpkı Türkiye Cumhuriyeti’nin işaret ettiği gibi insanları eşit yurttaş kabul ederek, ümmet değil de her bir vatandaşı bu ülkenin şerefli, onurlu birer yurttaşı olarak kabul ederek insanlara hizmet götürüyoruz” dedi.
“Acımasız bir siyasi mücadele var”
Ülke dışında ve içinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Başkan Seçer, tarihi günlerden geçildiğini ifade ederek, “Sanki 100 yıl önce yaşananlar tekrar yaşanıyor. Tekrar egemen güçlerin eli masa üzerinde sermişler haritaları, tekrar bir sınır çizme çalışmaları var. Bunu görmemek için gaflet içerisinde olmak gerekiyor. Ülkeyi yönetenlerin de bunun farkında olması lazım. Öyle de görünüyor. Bölgede bu kadar gelişme var peki ülkede neler oluyor? Ülkede bir taraftan ‘Bir araya gelelim, iç barışı, iç cepheyi tahkim edelim’ kavramları kullanılırken diğer tarafından acımasız bir siyasi mücadele var. Siyasi mücadeleler çok keskin mücadeleler olabilir ama bunlar demokratik kurallar ve hukuk çerçevesinde olur. Her zaman söylediğimi bir kez daha buradan duyurmak istiyorum; hiç kimse yasalar karşısında farklı bir konumda değil, hepimiz eşitiz. Hiçbirimizin suç işleme özgürlüğü yok ama bu demek değildir ki iktidar gücünü kullanarak yargı vesayeti üzerinden ülkede siyaseti dizayn ediyorsa, bu insanları hukuk dışına çıkıp tutuklayıp cezaevine koyuyorsa, masumiyet karinesi bir tarafa bırakıyorsa, halk iradesini gasp etme uğruna bir takım iş ve işlemler yapıyorsa orada bir yanlışlık var demektir. Belediye başkanlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır” sözlerini kaydetti.
“Nerede demokratik Avrupa?”
TBMM’de yapılan olağanüstü Gazze birleşimine değinerek, konu hakkında değerlendirme yapan Başkan Seçer, “Orada bir insanlık dramı yaşanıyor. Sadece Gazze de değil İsrail şimdi hedef büyüttü tüm Filistin’de, Kudüs’te, Batı Şeria’da, Gazze’de bir katliam, ilhak ve soykırım uygulamalarını izliyoruz. Bir insan olarak bundan gerçekten utanç duyuyorum. Bu tip uygulamaları telin ediyorum. Nerede demokratik Avrupa? Ağızlarını açtıklarında insan haklarından dolu dolu bahseden Avrupa nerede, Amerika nerede? Burada bir insanlık dramı yaşanıyor, bir zülüm, katliam yaşanıyor. 21. yüzyıl dünyasında kendini gelişmiş olarak tanıtan tüm ülkeler için utanç tablosudur. Bu duruma Türkiye Cumhuriyeti olarak daha net tavır koymamız gerekiyor. Dün parlamentodaki bir araya geliş ki bu muhalefetin çağrısıyla oldu bunu da önemli buluyorum. Açıklamalar, içeriğin temas ettiği konuları önemli buluyorum ama oraya çok daha somut müdahaleler gerekiyor. Bu katliamın durması gerekiyor. Sanki oraya müdahale eder gibi yapıp bir taraftan da İsrail’in önünü açacak bazı tavır ve davranışlar içerisinde olunmasını Avrupa’ya dünyaya yakıştıramıyorum. Birleşmiş Milletler, NATO buna el atmak zorunda. Orada gerçekten belki de on yıllar sonra yeni bir soykırımın tarihi yazılacak” diye konuştu.
