Haber / Aysun Koç Aydoğan
İstanbul Silivri açıklarında yaşanan depremler, İstanbul’da paniğe neden oldu. Meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından Türkiye bir kez daha deprem tehlikesiyle yüzleşti. Ülke genelinde vatandaşlar kendi kentlerinin riskleri hakkında düşünmeye başladı. Daha önce Kahramanmaraş merkezli depremleri hisseden Mersin riskler karşısında bina güvenliği, fay hattı stresleri hakkında güncel bilgiler merak konusu oldu.
Kentsel Dönüşüm Konferansı akıllara geldi
Deprem konusunda araştırmalarıyla öne çıkan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın Mersin’de katıldığı Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilir Şehirler Konferansı’nda açıklamaları bir kez daha gündeme geldi. Konferansta yaptığı konuşmada, depremlerin insanlığın ve doğanın sürdürülebilirliği için gerekli olduğunu söyleyen Ercan, “Çünkü depremler olmasa; Maden yatakları, petrol yatakları, dağlar, ormanlar olmazdı. Bunları hep depremler yapıyor, yeri biçimliyor. Depremi afete dönüştürenlerin insanlardır. Deprem değil ihmal öldürüyor” ifadelerini kullanmıştı.
Mersin’de birçok binanın yanlış yere yapıldığını ve tehlike saçtığını vurgulayan Ercan, “Kötü yerde iyi yapı olamaz. İyi yerde iyi yapı olur. Mersin’in yeri nasıl? Mersin’in yerleştiği yer çok kötü. Adana da öyle, çok kötü. Çok kötü yerde çok iyi yapı yapmak biraz zor” açıklamasında bulundu.
Mersin için “Gördüğüm en güzel ve en çarpık yapılaşan kent” diyen Ercan, “Bir Türk olarak Mersin ile onur duyuyorum ve aynı zamanda da utanıyorum. Burası; Bahamalar, Miami ve Florida gibi bir yer. Doğasıyla, havasıyla ve insanıyla çok güzel bir yer” sözlerini kaydetmişti.
Depremlerle birlikte gözler kent yerleşimleri ve bina yapılarına çevrilirken sahil kenti Mersin için kentsel dönüşümün durumu merak konusu olmaya devam ediyor.




