Haber / Sami Umut Çor
Bazen Mısır, Sümer gibi büyük medeniyetleri el üstünde tutarken yanımızdaki bir zenginliği gözden kaçırıyoruz. İşte Kral Midas’ın Tümülüsü tam da böyle bir yer. Ankara merkezine yalnızca 1 saat uzaklıkta dünyanın en eski ahşap yapısı bulunuyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesinde
Ankara’nın Polatlı ilçesi yakınlarında yer alan Gordion Antik Kenti, Anadolu’nun en köklü uygarlıklarından biri olan Friglerin başkenti olarak tarih sahnesinde yerini almış. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan kent hem siyasi hem kültürel açıdan Frigya’nın merkezi kabul ediliyor. Yapılan kazılar, Friglerin kent planlaması, ahşap işçiliği, seramik üretimi ve savunma mimarisi konusundaki ustalığını gözler önüne seriyor.
Antik kentten geriye duvarlar ve surlar kalmış. Milattan önce 800’lü yıllara dayandığı için ihtişamlı kentin temellerini görebiliyorsunuz. Ancak kentte öyle bir yapı var ki dönemin efsanelere konu olan Kralı Midas’ı bağrında saklamış.
Midas’ın Kulakları Eşek Kulakları
Midas; tanrılar tarafından, kulakları eşek kulağına çevrilen bir efsanevi kral. Bir de dokunduğu her şeyi altına çevirdiği efsanesi var. Bu nedenle yattığı yer çok önemli idi. İşte 1957 Gordion Antik Kenti’ndeki bir tepede yapılan kazılar, bu büyük gizemi ortaya çıkardı. Kral Midas’ın mezarına ulaşılmıştı.
Tümülüsler Neden Yapıldı?
Tümülüs adı verilen yığma mezarların prensibi şöyle:
Ülkenin ileri gelen biri öldüğünde önce çok sağlam kütüklerden bir mezar evi yapılıyor. Öylesine sağlam ki 2 bin 800 yıl sonra bile yerinde kalıyor. Sonra milyonlarca ton toprak yığılarak üzerinde bir tepe oluşturuluyor. Bunun iki nedeni var birincisi tıpkı piramitlerde olduğu gibi dini bir anlamı olması ikincisi mezar soygunlarının önlenmesi.
Dünyanın En Eski Ahşap Yapısı
1960’lı yıllarda ziyarete açılan tümülüs ziyaret etmek çok heyecanlı. 2 bin 800 yıllık tümülüse girdiğinizde yaklaşık 50 metrelik bir tünelden sonra mezar odasına ulaşıyorsunuz. Kazı sırasında bulunan eşyalar ve Midas’ın kafatası bugün Ankara Medeniyetler Müzesi’nde sergileniyor.
Bu nedenle ziyaretçiler sadece boş mezar odasını görebiliyor. Bu bile heyecan verici çünkü o anda dünyanın en eski ve ayaktaki ahşap yapısını seyrediyorsunuz.
Midas Tümülüsü’nün yanında bir de küçük Gordion Müzesi bulunuyor. Kesinlikle ziyarete değer. Burada da Midas’ın mezarından çıkan bazı pirinç kap kacağı görebilirsiniz.
Gordion’da süren araştırmalar, Frig kültürünü daha iyi anlamamıza imkân tanırken, Kral Midas’ın Tümülüsü de ziyaretçileri zamanın derinliklerinde bir yolculuğa çıkarıyor. Ahşap mimarisi, tarihi dokusu ve Frig uygarlığının izleriyle Gordion, Anadolu'nun en büyüleyici arkeolojik alanlarından biri olmayı sürdürüyor.
