Haber / Barış Çoban

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Mersin Şubesi, Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının velilerin sırtına yıkılmamasını talep etti. Açıklamayı Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül okudu. Sümbül, ülkede yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle velilerin artık okul ve kırtasiye masraflarını karşılayamadığını savundu.

“Ekonomik kriz, eğitim giderlerini de etkiledi”

Ülkede son yıllarda derinleşen ekonomik kriz, yükselen enflasyon ve hayat pahalılığının eğitim giderlerini de etkilediğini açıklayan Sümbül, “2025-2026 eğitim öğretim yılına girerken öğrenciler ve veliler, artan okul ve kırtasiye masraflarıyla karşı karşıyadır. Kayıt ücretleri, zorunlu bağış uygulamaları, okul kıyafetleri, servis ücretleri ve kırtasiye ürünlerine gelen zamlar, dar ve orta gelirli ailelerin bütçesinde büyük yükler getirmektedir. Veliler, bir öğrencinin okul ihtiyaçlarını karşılamak için kırtasiyeden okul kıyafetine, spor ayakkabısından beslenme masraflarına kadar geniş bir alanda harcama yapmak zorundadır. Eğitim masraflarının her yıl resmi enflasyon oranlarının çok üzerinde artıyor olması dikkat çekicidir” açıklamasında bulundu.

“Nitelikli ve eşit eğitim hakkı her geçen gün daha da zorlaşıyor”

Kırtasiye fiyatlarının artması nedeniyle zor duruma düşen dar gelirli ailelerin, çocuklarını okula göndermekte zorlandığını kaydeden Sümbül, “2025-26 eğitim-öğretim yılında velilerin en büyük kaygılarından biri, çocuklarının okul çantalarını kaç TL’ye doldurabilecekleri sorusudur. Geçtiğimiz yıl zaten yüksek olan kırtasiye fiyatları, bu yıl da yüzde 60’ları aşan artışlarla daha da ağırlaşmıştır. Defterden kaleme, boyadan çantaya kadar her kalem ürün aile bütçesini zorlarken, ilkokul seviyesindeki bir öğrencinin çantası ortalama 2 bin 800 ile 3 bin 800 liraya, ortaokul ve lise seviyesindeki bir öğrencinin çantası ise 4 bin ile 5 bin 800 liraya dolmaktadır. Bu rakamlar, dar gelirli ailelerin çocukları açısından eğitimdeki eşitsizlikleri derinleştirirken, kamusal destek olmadan nitelikli ve eşit eğitim hakkının her geçen gün daha da zorlaştığını göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Yeni MİY, evinde Arnavutköy’ü ağırlayacak
Yeni MİY, evinde Arnavutköy’ü ağırlayacak
İçeriği Görüntüle

“Eğitim masrafları binlerce aile için yük haline geldi”

Okul ve kırtasiye masraflarının devlet tarafından karşılanması gerektiğini söyleyen Sümbül, şöyle devam etti:
“Eğitim, anayasal bir hak olduğuna göre öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması da devletin asli görevidir. Bugün veliler, okul kıyafetinden deftere, kalemden beslenme çantasına kadar en temel masrafları kendi imkanlarıyla karşılamak zorunda kalmaktadır. Artan enflasyon ve derinleşen yoksulluk koşullarında bu durum milyonlarca aile için büyük bir yük haline gelmiştir. Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklar için kırtasiye malzemeleri, okul çantası ve temel ihtiyaçların ücretsiz sağlanması devletin sorumluluğu olmalıdır. Bu adım hem velilerin ekonomik yükünü hafifletecek hem de her çocuğun eşit şartlarda eğitim alabilmesinin önünü açacaktır.

“Eğitim temel ve yaşamsal bir haktır”

Eğitim, hiçbir biçimde piyasa kurallarına terk edilemeyecek kadar temel ve yaşamsal bir haktır. Ne yazık ki yıllardır uygulanan piyasacı eğitim politikaları, okulları ticarethane, velileri ise müşteri konumuna itmiştir. Oysa eğitim ticari bir faaliyet değil, toplumsal bir hizmettir. Bu nedenle eğitimin her kademesinde kamu hizmeti anlayışı esas alınmalı, devlet tüm yurttaşlara eşit, ücretsiz ve nitelikli eğitim sunma sorumluluğunu yerine getirmelidir. Ancak bu şekilde farklı toplumsal kesimlerden çocuklar eşit koşullarda eğitim görebilir ve fırsat eşitsizliği ortadan kaldırılabilir.

“Eğitim bütçesi artırılmalı”

Bugün eğitime ayrılan bütçe, öğrencilerin ve okulların ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Kaynak yetersizliği nedeniyle birçok okul, velilerden ‘bağış’ adı altında para toplamaya zorlanmakta; bu da eğitimde eşitsizlikleri derinleştirmektedir. Eğitim hakkı, velilerin maddi katkılarına değil, devletin bütçeden ayırdığı kaynağa dayanmalıdır. Bunun için eğitim bütçesi acilen en az iki kat artırılmalı, her okulun ihtiyacına uygun ödenek sağlanmalı ve bağış uygulamaları kesin biçimde yasaklanmalıdır. Ancak bu şekilde velilerin sırtına yıkılan ekonomik yük hafifletilebilir ve kamusal eğitim anlayışı güçlendirilebilir.

Kamusal eğitimin güçlendirilmesi, velilerin üzerindeki ekonomik yükün hafifletilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Eğitime yeterli kaynak ayırmak sadece bir eğitim politikası değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur.”

Muhabir: Barış Çoban