Haber Merkezi
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, Mersin’in Anamur ilçesinde okul müdürü Ender Kara’nın öğrencisi tarafından silahlı saldırıya uğramasına ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Okullarda yaşanan şiddetin politik olduğunu iddia ederek bu duruma sessiz kalmayacaklarını belirten Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Anamur Çarıklar Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu’nda Okul Müdürü Ender Kara’nın, 12 yaşındaki bir öğrencisi tarafından okul bahçesinde silahlı saldırıya uğraması, eğitim sistemimizin içine itildiği şiddet sarmalının geldiği en korkunç noktadır. Yaralanan arkadaşımıza acil şifalar diliyor, tüm eğitim emekçilerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Ancak sadece ‘Geçmiş olsun’ demenin yetmediği, bıçağın kemiğe dayandığı bir dönemdeyiz. Şiddet münferit değil, sistematik bir yıkımın sonucudur.
Bugün bir ortaokul öğrencisinin eline silah alıp öğretmenini hedef alması, sadece bir asayiş sorunu değildir” dedi.
Öğretmenlerin can güvenliğinin kalmadığını söyleyen Sümbül, “Bu olay; Öğretmenlik mesleğini her fırsatta itibarsızlaştıran, eğitim emekçilerini veli ve öğrenci karşısında hedef tahtasına koyan, okulları bilim yuvası olmaktan çıkarıp liyakatsiz yönetimlerle birer gerilim alanına dönüştüren siyasal anlayışın doğrudan sonucudur. ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ değil, ‘Şiddete karşı koruma’ istiyoruz.
MEB, öğretmenlerin haklarını kısıtlayan ve onları kariyer basamaklarıyla ayrıştıran düzenlemelerle uğraşırken; Eğitim emekçileri okul koridorlarında can güvenliği olmadan görev yapmaktadır. 12 yaşındaki bir çocuğun ateşli silaha bu kadar kolay erişebilmesi, toplumdaki bireysel silahlanma ve cezasızlık kültürünün okullarımızı nasıl kuşattığını göstermektedir” açıklamasında bulundu.
Şiddeti besleyen dile son verilmeli gerektiğini ifade eden Sümbül, taleplerini şöyle sıraladı:
“MEB, eğitim emekçilerini itibarsızlaştıran söylem ve politikalardan derhal vazgeçmelidir. Eğitimde şiddeti önleyecek, faillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını sağlayacak özel bir yasal düzenleme derhal hayata geçirilmelidir. Okulları x-ray cihazlarıyla hapishaneye çevirerek değil; demokratik, laik, bilimsel ve rehberlik hizmetlerinin güçlendirildiği bir eğitim iklimiyle şiddeti durdurabiliriz. Okullardaki rehberlik kadroları artırılmalı, öğrencilerin şiddet eğilimini önceden tespit edecek mekanizmalar kurulmalıdır.”
Saldırıya uğrayan okul müdürünün durumunu yakından takip edeceklerini söyleyen Sümbül, “Öğretmen kaybederse, toplum geleceğini kaybeder. Eğitim-Sen olarak, saldırıya uğrayan arkadaşımızın sağlık durumunu yakından takip edeceğimizi ve bu karanlık zihniyete karşı mesleki onurumuza, can güvenliğimize sahip çıkacağımızı ilan ediyoruz. Okullarda şiddet son bulana kadar mücadelemizden geri adım atmayacağız” diye kaydetti.





