Haber / Barış Çoban

Emek Partisi (EMEP) Mersin İl Örgütü, Akdeniz ilçesinde yer alan Özgür Çocuk Parkı’nda toplanarak, asgari ücretin açlık sınırının atlında kalmasına tepki gösterdi. Açıklamaya, kentte yer alan sendika ve siyasi parti temsilcileri de destek verdi. “Asgari ücret, insanca yaşayacak bir seviyeye yükseltilmelidir” yazılı pankartın açıldığı açıklamayı EMEP Mersin İl Başkanı Sedat Başkavak okudu.

“Emekçilere dayatılan açıklık ve sefaleti kabul etmiyoruz”

I M G 5090

EMEP Mersin İl Başkanı Sedat Başkavak, iktidarın asgari ücreti sermayedarların istediği üzerine 28 bin 75 TL olarak belirlediğini iddia etti.

Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını belirten Başkavak, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 1 Ocak 2026'dan itibaren geçerli olacak asgari ücreti yüzde 27 artışla 28 bin 75 lira olarak açıkladı. Açlık sınırının 30 bin liraya, yoksulluk sınırının 100 bin liraya dayandığı koşullarda açıklanan asgari ücret milyonlarca işçi ve ailesini açlık sınırının altında sefalete mahkum etmek demektir. Mersin'den işçi emekçiler olarak sesleniyoruz, dayatılan bu açlık ve sefaleti kabul etmiyoruz” dedi.

“Asgari ücretli sofrasında et göremiyor”

Asgari ücretlilerin, sofralarında et göremediğini vurgulayan Başkavak, “TÜİK bile Kasım ayı yıllık enflasyonu yüzde 31,07 açıkladı. Bağımsız araştırma grubu ENAG, yıllık enflasyonu yüzde 56,82 olarak açıkladı. Asgari ücret açlık sınırının altında, zam ise enflasyonun altında ama çalışma bakanı televizyonlardan gözümüze baka baka ‘çalışanları enflasyona ezdirmedik’ diyor. İşçi ve ailesine bir ay boyunca 28 bin lira ile yaşamak dayatılıyor. Asgari ücretli sofrasında eti göremez hale geldi” diye belirtti.

“Emekçilerin üzerindeki vergi yükü de artırılıyor”

İşçiye ve kamu emekçisine insanca yaşayacak bir zam yapılmadığını dile getiren Başkavak, “16 bin 800 lira maaş ile açlığa ve sefalete mahkum edilen emekliye zaten yok. Okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek yok. Çiftçiye ve tarıma destek yok. Bütçesinde kadına ayrılan kaynak yok. Kısacası, emek verip ter dökene yok ama sermayeye var. Gitmediğimiz yol, geçmediğimiz köprü, uçmadığımız havaalanı, yatmadığımız hastane için holding patronlarına milyarları ödeyen iktidar, patronlardan yanadır. İşte onun için 2026 bütçesinde patronların ödeyeceği 3,6 trilyon lira vergiden istisna ve muafiyet uygulaması ile vazgeçilirken, işçi emekçilerin üzerindeki vergi yükünü de artırıyorlar.

Telefon pazarı değişiyor: Tüketici ikinci ele yöneliyor
Telefon pazarı değişiyor: Tüketici ikinci ele yöneliyor
İçeriği Görüntüle

“Sefalete karşı omuz omuza verelim”

EMEP olarak işçilerin açlığa mahkum edilmesini kabul etmediklerini söyleyen Başkavak, “İşçilerin açlığa mahkûm edilmesini, emeğin ucuzlatılmasını, sermayenin kârı için halkın yoksullaştırılmasını kabul etmiyoruz. Asgari ücret, insanca yaşama koşullarında bir geçimi esas almalı, yılda en az dört kez güncellenmeli ve toplu pazarlık mekanizmaları güçlendirilmelidir. İşçilerin çoğunluğunun örgütsüz olması patronlara cesaret vermektedir. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş yasa tasarısı Meclis Genel Kurulu'na getirilerek yasalaştırılmalıdır. İşçi sınıfının ve emekçilerin kurtuluşu; birlikte, örgütlü ve kararlı bir mücadeleyi büyütmekle mümkündür. Tüm işçi ve emekçileri, sefalet düzenine karşı omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Barış Çoban