Haber / Barış Çoban
2021 Tüm Emeklilerin Sendikası (Tüm Emekli Sen) Mersin Şubesi üyesi kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne ilişkin sendika binaları önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı sendika üyesi kadınlar adına Sıdıka Gündüz okudu.
Gündüz, konuşmasına 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün tarihini anlatarak başladı. 25 Kasım’ın önemine vurgu yapan Gündüz, “Latin Amerika’daki Dominik Cumhuriyeti’nde Rafael Trujillo’nun diktatörlüğüne karşı mücadele eden siyasi hareketin üyesi üç kız kardeş; Patria, Minerva ve Maria Mirabal 25 Kasım 1960 tarihinde diktatörün resmi haydutları tarafından katledildi. Katliamdan bir yıl sonra diktatör Rafael Trujillo vurularak öldürüldü. Mirabal kız kardeşlerin anıları ve mücadelelerine en derin saygılarımızı sunuyoruz.
Kadınların dünya çapında mücadelesinin bir sonucu olarak 25 Kasım, 1999 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edildi” hatırlatmasında bulundu.
“Dünyanın birçok yerinde kadınlar şiddete uğruyor”
Günümüzde de hala birçok kadının şiddet ve ölümle karşı karşıya olduğunu dile getiren Gündüz, “Dominik Cumhuriyeti’ne komşu Venezuella, bir yandan ABD'nin ağır ambargosu altında ekonomik olarak çökertilmeye çalışılıyor, diğer yandan sözde muhalefet lideri emperyalizm ve siyonizm iş birlikçisi Maria Corino Machado, Nobel Barış ödülüyle parlatılıyor. Bizim sempati ve dayanışmamız emperyalizm ve siyonizm iş birlikçilerine değil, ülkelerini onurlarını egemenliklerini korumak için milis güçlerine elde silah katılan Venezuella'lı Bolivarcı kadınlaradır. Yüreğimiz Filistin'de, Suriye'de, Yemen'de, Sudan'da ve dünyanın her yerinde saldırıya uğrayan, öldürülen, kolay hedef olarak görülen kadınlarla birlikte atıyor, atacak” dedi.
“Failler hukuk eliyle korunuyor”
Her yeni bir güne acıyla uyandıklarını belirten Gündüz, “Her yeni güne en az bir, bazen daha çok kadın cinayeti düşüyor, şiddet ve istismarı sağır kulaklara duyurmak çok zor. Kadınlar ancak katledildiklerinde haber değeri taşıyorlar. Buna karşın öldürülen kadının aslında suçlu olduğunu, katili kışkırttığını empoze eden gerici bir söylem zihinlerimizi esir almaya çalışıyor. Gericilik toplumsal yaşamımıza egemen olmaya çalışırken önünde en büyük engel olarak laikliği ve Cumhuriyet değerlerini görüyor. ‘Kadın erkek eşitliği fıtrata ters’ söylemiyle kadınları ikinci sınıf vatandaşlığa razı etmeye çalışıyorlar. Bütün dünyada artan kadına yönelik şiddet sıralamasında ülkemiz yüzde 38 ile OECD ülkeleri arasında ikinci, çocuk yaşta evliliklerde Avrupa ülkeleri arasında birinci sıradadır. Çünkü istismar, şiddet, kadın cinayetleri cezasız kalmakta, failler ‘hukuk’ eliyle korunmakta ve cesaretlendirilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Kadınlar yedek iş gücü olarak el altında tutulmak isteniyor”
Türkiye’de kadınların işsizliğe ve yoksulluğu itildiğini savunan Gündüz, şöyle devam etti:
“Kadın işsizliği, TÜİK verilerine göre bile oldukça yüksektir. Kadınlar yoksulluğa itilmektedir, çünkü kadın emeği değersizleştirilmekte, eşit işe eşit ücret talebi görmezden gelinmekte, sömürü katmerlenmektedir. Kadınlar ucuz, güvencesiz çalıştırılırken yedek iş gücü olarak ‘el altında’ tutulmak istenmektedir.
“Ülkemizde eşit haklara sahip ve özgürce yaşamak istiyoruz”
Tablo açıktır: Sorun, ‘erkek şiddetine’ sıkıştırılamayacak kadar bütünlüklü bir sistem sorunudur.
Kadına yönelik şiddetin ve saldırıların temelinde yatan sömürüyü arttıracak, patronların kârına kâr katmasını sağlayacak, emekçileri mafya-tarikat-aşiret düzeneği arasına sıkıştıracak bu kirli düzen sürdürülmek istenmektedir. Reddediyoruz. Ülkemizde eşit haklara sahip özgürce yaşamak istiyoruz.
Biz kadınlara yönelen tüm şiddeti ve eğilimlerini reddediyor, bunlara karşı olanca gücümüzle mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Biz emekli kadınlar, kendimizle birlikte çocuklarımızın ve torunlarımızın da sorumluluğunu taşıyarak kazanılmış haklarımızı koruyup geliştirecek, size teslim olmayacağız.”



