Özel Haber

İSİG Meclisi: “Son on iki buçuk yılda en az 770 çocuk işçi ölümü”

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla çocuk işçiliği ve ölümlere dair araştırmalarını açıkladı. Verilere göre, 2013-2025 yılları arasında en az 770 çocuk işçi hayatını kaybetti.

Abone Ol

Haber / Ceren Seyran İnan

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla çocuk işçiliği ve çocuk işçi ölümlerine dair 12 yıllık verileri derleyen İSİG Meclisi, en az 770 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Verilere göre, 2013 yılında en az 59 çocuk işçi, 2014 yılında en az 54 çocuk işçi, 2015 yılında en az 63 çocuk işçi, 2016 yılında en az 56 çocuk işçi, 2017 yılında en az 60 çocuk işçi, 2018 yılında en az 67 çocuk işçi, 2019 yılında en az 67 çocuk işçi, 2020 yılında en az 67 çocuk işçi, 2021 yılında en az 62 çocuk işçi, 2022 yılında en az 62 çocuk işçi, 2023 yılında en az 54 çocuk işçi, 2024 yılında en az 71 çocuk işçi ve 2025 yılının ilk beş ayında en az 28 çocuk işçi olmak üzere, 2013-2025 yılları döneminde en az 770 çocuk işçi hayatını kaybetti.

“Türkiye’de yasak olan yaşlar çalıştırılıyor”

Araştırma sonuçlarına göre, hayatını kaybeden çocuk işçilerin yüzde 34’ü 5-14 yaş arasında olurken, yüzde 66’sı ise 15-17 yaş aralığında. Yaş aralıklarına ilişkin verileri bu şekilde açıklayan İSİG Meclisi, Türkiye’de çalışması yasak olan yaşlarda çalıştırma, tehlikeli işkollarında çalıştırma ve denetimsizliğin yüksek oranda olduğunu belirtti. 5-14 yaş arasındaki çocuk işçilerin kayıt dışı şekilde büyük çoğunluğu mevsimlik tarım olmak üzere, sokakta, tekstil-gıda-metal atölyelerinde ve inşaatlarda çalıştığı açıklandı. 15-17 yaş grubunda ise yine başat çalışma alanı mevsimlik tarım ve sanayi işçiliği olarak belirlendi.

“Çocuk işçilik yasaklanmalı”

MESEM’leri hatırlatarak çocukların 1 gün okulda 4 gün iş yerinde çocuk işçi olarak çalıştırılmasını eleştiren İSİG Meclisi, “Çocuk işçilik yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olmalıdır. Eğitim her kademede parasız olmalı, müfredat bilimin ışığında ve yaşam ile bağı kuran bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Yaşam alanlarımız uyuşturucu ve çeteleşmeden temizlenmeli, çocukların gelişimine uygun bir hale getirilmelidir” açıklamasını yaptı.