Haber / Ceren Seyran İnan
TBMM personellerinden Saliha Akkaş, koruma altında olmasına rağmen boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından defalarca bıçaklanarak ağır yaralandı. Akkaş, yoğun bakıma alınmasının ardından tüm müdahalelere rağmen kurtarılmadı. Akkaş’ın katledilmesinin ardından Mersin’in kadın milletvekilleri bir kez daha kadın katliamlarını ve İstanbul Sözleşmesi’ni hatırlattı.
Kış: “Güvende olması gereken yerde vahşice katledildi”
TBMM çalışanı Saliha Akkaş’ın bile güvende olamadığına vurgu yapan CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, “Saliha Akkaş, bir kadın olarak sadece özgürce yaşamak ayaklarının üzerinde tek başına durmak istedi… Ama bu ülkede kadınların yaşam hakkı yok sayılıyor. Susmayacağız, alışmayacağız, mücadele edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyen milyonlarca kadınız biz” açıklamasını yaptı.
Koca: “Cinnet de değil, münferit bir vaka da değil”
Akkaş’ın sistematik olarak tehdit edildiğini dile getiren DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca ise, “Saliha boşanma aşamasındaki erkek tarafından sürekli tehdit edildi. Yargıya başvurdu, koruma tedbirleri kararları çıkarıldı. Kimse onu korumadı. Şiddet göz göre göre geldi. Saliha Akkaş’a yönelik erkek şiddeti hepimize, tüm kadınlara yapılmış bir katliam girişimi, Saliha’nın verdiği yaşam mücadelesi tüm kadınların yaşam mücadelesidir. Saray tarafından ilan edilen 'Aile Yılı' kadınları hane içinde erkek şiddetine daha da açık hale getiriyor, cezasızlık politikaları erkekliğin sırtını sıvazlıyor. Yaşadığımız şey, kutsal ailedeki 'aile içi mesele' değil, cinnet de değil, münferit bir vaka da değil. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet artarak sürüyor. Bizler kadın cinayetleri önlenebilir, kadına yönelik şiddet engellenebilir dedikçe bu cinayetlerin sürmesi için göz yumuyor birileri. Kadına yönelik erkek şiddeti önlenebilirken, önlenmeyenler, kadınların yaşam hakkını gasp edenler, kazanılmış haklarımıza göz dikenlerdir failler. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri bir kadın kırımı planının ürünleridir. Erkek kolluk, erkek yargı, erkek oligarşi kadınları kırımdan geçirme mekanizmasının parçalarıdır. İstanbul Sözleşmesi'nden, haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Meclis’te, sokakta, her yerde erkek şiddetine, erkek devlete ve patriyarkaya karşı sesimizi yükselteceğiz” sözlerini kaydetti.
