Haber / Ceren Seyran İnan
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda enerji, ulaşım ve madencilik gibi sektörlerde yatırım süreçlerini hızlandırmayı amaçlayan, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci ve imar planlarında değişiklik öngören, zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açacak olması nedeniyle eleştirilen ve kamuoyunda ‘Süper İzin’ olarak anılan torba kanun teklifinin görüşmeleri tamamlanarak, komisyonda kabul edilmişti. Büyük tepkilere neden olan ve eylemlerin yapıldığı yasa TBMM’de de büyük kavgalara yol açmıştı. İlerleyen günlerde tekrar TBMM’ye gelecek olan yasa hakkında konuşan CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Mersin’e dair örnekler verdi.
“Mersin’de zeytinlikler talan ediliyor”
Zeytinlikleri koruyan kanunun 1939 yılında çıktığını hatırlatan Dinçer, “86 yıldır bu kanunu kimse delemedi. Gördüğümüz kadarıyla iktidar bunu delmek istiyor. Sekiz defa delmek için uğraştılar ama halkın büyük tepkisini görünce hep geri çekildiler. Zeytin herhangi bir ağaç değildir. Zeytin ölümsüzlüğün, barışın simgesidir. Zeytin o bölgedeki insanın yaşam kaynağıdır, tarihidir. Bunu böyle kesip atamazsınız. Mersin’de zeytinlikler talan ediliyor, zeytinlikler kesiliyor, odun yapılıyor ya da taşıma bahanesiyle sürekli bir yerden bir yere aktarılmaya çalışılıyor. Bu son derece yanlıştır” dedi.
“Halkın sesiysek eğer halk adına bunlara ‘dur’ dememiz lazım”
Zeytin ağaçlarının taşınmasının üretimi keseceğini belirten Dinçer, “Zeytin üretmeyenler bilmez. Zeytin taşımayla tutmaz, yeni ektiğiniz bir zeytin on senede meyve verir. Taşıdığınız zeytinin ise kökleri bağrından koptuğu için nakledildiği yerde sadece yeşilliği kalır. On senede yine meyve vermez. Ama tutturdular bu zeytinler taşınır, meyve verir diye. Coğrafi işaretli ürünlerin olduğu alanlar bir şirkete peşkeş çekiliyor. Tarihte görülmemiş bir şey bu. Buna bizim izin vermememiz lazım. Önümüzdeki hafta bu kanun gelecek. Yolları verdik, köprüleri verdik, hastaneleri verdik şimdi zeytinlik alanlarımızı adrese teslim şekilde büyük şirketlere vermek için mücadele ediyoruz. 86 yıldır bu mecliste görev yapanlar buna izin vermemiş ne oldu da şimdi izin vermeye çalışıyoruz? Mersin’deki o köylüler geçimini zeytinden karşılıyor. İçinde okulu, camisi, evi olan yerleşim yerini yıkıyorlar. Ağaç bırakmadılar kesmedik. Halkın sesiysek eğer halk adına bunlara ‘dur’ dememiz lazım” diye konuştu.