Haber / Ceren Seyran İnan
Mersin’in en önemli ürün simgelerinden olan limonun son günlerde fiyatları tüketicileri şaşırtıyor. Narenciye üretiminin başkenti olarak adlandırılan Mersin, ülkedeki limon üretiminin yarısından fazlasını üstlenirken, tezgahlarda tüketicinin karşısına çıkan fiyatlar isyan ettiriyor. Üreticiden çok daha düşük fiyatlarla alımı yapılan limon, tezgahlara ulaşana kadar neredeyse 10 kat fiyat farkı kazanıyor.
“Limonun üreticiden çıkışı 8 liradan başlıyor”
Semt pazarları ve manavların dışında en büyük fiyat farkına sahip olan satış noktaları zincir marketler oluyor. Zincir marketlerde limonun kilogram fiyatı 100 ile 120 lira arasında değişiklik gösteriyor. Semt pazarı ya da manavlara ulaşamayan vatandaşların alım yaptığı zincir marketlerdeki etiket fiyatları en çok şikayet edilen konuların başında geliyor. Limon fiyatları ve üreticiden çıkışı hakkında konuştuğumuz Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, aynı konudan muzdarip olduklarını dile getirdi. Üretici temsilcisi olsalar da tüketiciyi de düşünmek zorunda olduklarını ifade eden Yılmaz, “Marketlerin denetlenmesi, fiyatların kontrol edilmesi gerekiyor. Ülkede serbest piyasa politikası olmasını anlıyoruz ama zincir marketlere kul köle olmuşuz. Biz limonu 8 liradan başlayan fiyatlarla sattık, çiftçiden en fazla 25 - 30 lira bandında çıkışı vardır. Market raflarında 100- 120 liraya limon satılması bizi rahatsız ediyor. Bunların bir denetim mekanizması olması gerekiyor. Bakanlık yetkililerine, belediyelere ciddi iş düşüyor. Tüketiciyi de düşünmek zorundayız” dedi.
“Tüketiciyi de düşünmemiz lazım”

Tüketicinin evinin ihtiyaçlarını gideremediğine değinen Yılmaz, “Tüketici pazara, markete gittiğinde ihtiyaçlarını evi tatmin edecek şekilde alması lazım. Tüketici 1 kilogram ürün alacağına yarım kilogram ya da taneyle alıyor. Burada tüketiciyi de aynı kefeye koyarak düşünmemiz gerekiyor. Alım ve satım fiyatlarının, etiketlerinin market raflarına doğru şekilde koyulması gerekiyor. Her ne kadar serbest piyasa ekonomisi varsa da bunların mutlaka denetlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” sözlerini kaydetti.
Üreticinin de aynı şekilde zor şartlarda olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Üretim maliyetlerimiz çok yükseldi. Senede iki üç defa üretimde kullandığımız gübre ilaç gibi ürünlerde zam görüyoruz. Biz bir zirai alışveriş yaptığımızda farklı fiyatlarla karşılaşıyoruz ama buna rağmen ürettiğimiz ürünler üreticiyi tatmin etmiyor. Çiftçinin üretime devam etmesini, üretimde kalmasını zorluyor. Bu gidişle üretecek çiftçi bulamayacağız. Maalesef çiftçi yaşı yaş ortalaması 60’a dayanmış durumda. Gençleri tarımda tutamıyoruz ve bu çok tehlikeli bir durum. Bunu devletimizin yetkilileri, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere bütün mekanizmalardan bekliyoruz. Devletin en temel politikası tarım olmalıdır” diye konuştu.

