Son günlerde tehlikeli bir eğilim ile karşı karşıya olduğumuzu görüyorum. Küskün ve moralsiz seçmen “Nasıl olsa benim oyum bir işe yaramıyor” diyerek, sandıktan uzaklaşma davranışı içinde.

İşte bu; ülke için en büyük tehdit. Kime oy verildiği değil önemli olan. Seçmenin sandıktan umudunu kesmesi demokrasi açısından büyük kayıp.

Hele kadınlar... Mustafa Kemal Atatürk'ün modern ülkelerden çok daha önce Türk kadınına verdiği hakkı kullanmayacak mısınız gerçekten? Ata'nın kemiklerini sızlatmaya değecek mi sandığa gitmeyeceğim şımarıklığı? Ülkenin cehalet seviyesi bugün bile ortadayken bundan 90 yıl öncesini düşünün. Bir mavi gözlü adam çıkıyor; savaştan çıkmış, yıllarca hor görülmüş, eğitilmemiş halkına neredeyse tek başına mücadele ederek insan gibi yaşama hakkını veriyor.

Tebaa değil, birey. Ümmet değil, millet olmasını sağlıyor. Ve sen güzel kardeşim sen sandığa gitmeyeceksin öyle mi?

Senin; evladının, ülkenin geleceğinden daha mı önemli yapacağın tatil, içeceğin kahve, yapacağın boş muhabbet, izleyeceğin dizi?

Sandığa gideceksin güzel kardeşim! Oyunu hangi taraf çağdaşlığa kadın haklarına sahip çıkıyorsa ona vereceksin.

Unutma! Sana emanet etti bu ülkeyi... Ya sandığa gideceksin ya da sonrasında “Neden böyle oldu, biz bu hale düştük” diye yerinmeyeceksin, üzülmeyeceksin. Yalnızca sandığa gidersen hakkın var şikayet etmeye, daha iyisini istemeye.

Evet evet, gideceksin sandığa. Yaşamının yarısını cephede, diğer yarısını cehalete karşı savaşarak geçiren ve sana özgür bir ülke ve demokrasi bırakan Atatürk için yapacaksın bunu. Ona borcun var unutma. Ve bu borcu ancak böyle ödeyebilirsin.

O sandığa gideceksin...