Haber / Ceren Seyran İnan
İnsan sağlığına etkileri ve ihracatla giden gıda ürünlerinin gümrükten dönmesi gibi konularla gündemden düşmeyen kimyasal pestisit kalıntı sorununa karşı Tarım ve Orman Bakanlığı yeni bir adım atarak B-Reçete uygulamasını başlattı. Zirai ilaç kullanımında eczanelerdeki ilaç alımına benzer bir sisteme geçileceğini açıklayan Bakanlık, tarladan sofraya gıda güvenilirliğini artırmak, pestisit kalıntılarını önlemek ve çevre ile insan sağlığını korumak amacıyla B-Reçete uygulamasına geçileceğini duyurdu. ‘Bitki Reçetesi’ adı verilen bu yeni uygulama ile üreticinin zirai ilacı bayiden istediği kadar almasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
“Teoride harika uygulamalar”
Pilot il olan Mersin’de uygulanmaya başlayan yeni sistemi Ziraat Mühendisi ve zirai ilaç-gübre bayisi Mehmet Barut ile konuştuk. Zirai ilaç sistemine dair ön bilgiler veren Barut, “Toroslar’da bir şeftali üreticisine örnek verelim. Artık biz bu üreticilere reçetesiz ruhsatsız ilaç veremeyeceğiz. Bu da dolayısıyla şeftalide ruhsatlı ilaçların kullanılmasını sağlayacak. Bunların hepsi teoride harika şeyler. İhracat yapmamız ve insan sağlığı açısından ilaçların düzenli kullanılması çok önemli. İlaçların arkasında etkinlik süresi değil kalıntı süresi yazar. Örnek veriyorum; meyveyi toplamadan önce 100 litreye 250 cc kullandığın zaman yedi günde sıfırlar yazıyor. Yani şunu demek istiyor; ‘Sen bu ilacı attıktan yedi gün sonra toplarsan insanlarda herhangi bir sıkıntı yapmaz. Aynı zamanda bu meyveyi yurt dışına gönderirsen sınırlardaki kalıntı denetimlerinde sorun yaşamazsın” dedi.
“Önce tarımsal üretimi sekteye uğratmayacak ilaç üretimi yapılmalı”
Uygulamanın teoride başarılı ve olumlu olduğunu ifade eden Barut, uygulanabilirlik açısından aksaklıkları işaret ederek, “Örneğin, bölgede iki seneden beri 50 bin dönüm üzerinde cennet meyvesi ekildi. Öncesinde de 50 bin dönüm vardır, üzerine kayıtsızları da eklersek neredeyse 110 bin dönüm. Peki cennet meyvesi ruhsatlı ilaç var mı? Hayır yok. Bunlar nasıl B-reçete ile satılacak? Yönetmeliği hazırlayanlar aynı eczacılıkta olduğu gibi olur gibi düşünüyor. Ancak eczacılıkta tek bir hedef var o da insan sağlığı. Zirai bayilikte hedef bitki ama yüzlerce bitki türü var. O nedenle yüzlerce farklı ruhsat var. Zaten çalışmayan, direnç kazanmış ilaçları reçeteye büründürerek aslında zayıflamasına yol açacaklar. Bunun uygulama aşamasında da sağlıklı olabilmesi için önce bitkilerde tarımsal üretimi sekteye uğratmayacak, hastalık ve zararlıları baskı altına alacak pestisit üretilmesi gerekiyor. Bunu yapmadan reçeteye geçmenin bir anlamı yok” sözlerini kaydetti.
“El altından ilaç satımı ciddi boyutlarda”
Zirai ilaçların yetkisi olmayan ellerde satıldığının ve denetim altına alınamadığının altını çizen Barut, “B reçeteye zirai bayiler tabi olacak. Meyve sebze haline gittiğinizde 20 tane komisyoncunun ilaç sattığını görürsünüz. Köylerde el altından ilaç satıldığını biliyoruz. Nereden geldiği belli olmayan ilaçlar satılıyor bunun önüne geçmeden reçeteli uygulama mantıklı olmuyor. İlaç-gübre bayisi açmak için ziraat mühendisi olmana gerek olmuyor. Herhangi biri de bu bayiyi açabiliyor. Mersin’de bunun sayısı çok fazla” diyerek önceliğin denetimlere verilmesini vurguladı.