Haber / Ceren Seyran İnan
Hava sıcaklıklarının düşmesi ve yaklaşan kış aylarının da etkisiyle griple mücadele etmenin en etkin yöntemlerinden biri grip aşısı olarak görülüyor. Hastalıkların başladığı bu dönemde yapılan aşılarla uzun süreli koruma sağlanabiliyor. Grip aşısını ve koruyuculuğunu Mersin Eczacı Odası Başkanı Aliye Akgül Aydın ile konuştuk.
“Ekim ve kasım aylarında yapmak en ideal olanı”
Grip aşısı sezonunun geldiğini hatırlatan Aydın, “Her yıl eylül ve mart ayları arasında yapılmasını tavsiye ediyoruz. Ekim ve kasım aylarında yapmak en ideal olanı. Grip aşısı her sezon düzenli olarak yapılmalı çünkü her yıl Dünya Sağlık Örgütü bu konu hakkında toplanır ve yeni bir grip aşısının hazırlanmasını sağlar. Örneğin geçtiğimiz sezon 4 suşlu bir grip aşımız vardı ama bu sezon bazı aşılarımız üç suşlu olarak geldi. Her sene virüs türleri değişiyor. Bu nedenle de her yıl içerik yenileniyor. Yaklaşık iki hafta içerisinde etkinliği başlıyor. Genelde şehir efsanesi olarak bilinen şeylerden biri olan ‘aşı oldum hemen sonra da hastalandım, grip aşısı önce hastalandırır’ fikri doğru değil. Canlı virüs içeren aşılarınız hasta yapabiliyor evet ama grip aşısı canlı bir aşı değildir. O nedenle grip aşısı hastalık yapmaz. Vücudun tepkisiyle bağışıklık başlıyor. İki hafta içinde başladığı için de farklı birinden virüs kapmış olma ihtimali yüksek olabiliyor. Grip aşısının yaklaşık 6-8 ay arasında koruyuculuk süresi var” dedi.
“Çekinceler bilimsel açıdan yanlış”
Grip aşıları konusunda tedirginliklerin bilimsel temeli olmadığına değinerek, toplumsal faydaların altını çizen Aydın, “Genel olarak aşıyla ilgili olarak ise toplumumuzda bir tedirginliğin olduğunu biliyoruz. Özellikle Covid döneminden beri. Aşı toplumsal bağışıklığı artıran sadece bireysel bir karar değil tüm toplum sağlığı için verilen bir karardır. O nedenle aşının uygulanması tüm toplum adına yapılacak yararlı bir adımdır. Aşı ile ilgili insanların çekincelerini dinliyoruz ama çoğunlukla bilimsel açıdan yanlış çekinceler. Muhakkak grip aşısının yapılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
“Kardiyovasküler ve pulmoner hastalıkları olan muhakkak aşı olmalı”
Grip aşısının uygulanmasında tavsiyelerini ve en önemli grupları anlatan Aydın, “6 aydan küçük bebeklere uygulanmıyor ama altı aydan büyük bütün çocuklara uygulanabilir. Okul ve kreş çağında olan bebekler ve çocuklara uygulanması toplumda yayılımını azaltması yönünden önemli. Hamileliğin ilk üç ayında grip aşısının uygulanmasını önermiyoruz. Üçüncü ayından sonraki gebelerde muhakkak uygulanması gerekir. Çünkü gebelik sürecinde bir hastalığa yakalandığında acil müdahale gerekirse sağlık çalışanlarımız müdahalede kısıtlanıyor. Aynı zamanda kardiyovasküler hastalıklarda, astım, KOAH gibi pulmoner hastalıklarda ve metabolik hastalığı olan kişilerde muhakkak bağışıklamayı tercih ediyoruz. Çünkü özellikle Covid döneminden sonra virüsler, damar yapıları çok bozuyor. Çoğunlukla gribal enfeksiyonlarla hastaneye yatışlarda ya akciğerde ya beyinde ya da kalpte damar yapısındaki bozulmalar nedeniyle kötüye gidişat görüyoruz. Tansiyon, kalp, şeker hastaları damar yapıları bozulmaya müsait kişilerdir. Astım ve KOAH hastalarında da aynı şekilde. O nedenle öncelikli olarak onların bağışıklanması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü en çok hastane yatışları bu gruplarda görüyoruz” sözlerini kaydetti.
