Haber / Barış Çoban
Türkiye’de kurye olmak demek, her an ölümle burun buruna olmak demek. Trafikte her an tehlikede olan kuryeler, toplum için büyük kolaylık sağlamalarına rağmen değer görmüyor.
Çevrimiçi market ve yemek teslimat hizmeti sunan bir şirkette kurye olarak çalışan Mislina Özer ile kuryelerin yaşadığı zorluklar hakkında konuştuk.
“Kendi alanımda iş bulamadığım için kuryelik yapıyorum”
Mersin’de kuryelik yapan Özer aslında tıbbi dokümantasyon ve sekreterlik mezunu. Kendi alanından birçok hastaneye iş başvurusunda bulunan Özer, iş bulamadığı için kuryelik yapıyor. Geçimini sağmak zorunda olduğu için bu işi yaptığı söyleyen Özer, birçok üniversite mezunu arkadaşının da bu sebepten dolayı kuryelik yaptığını belirtti.
En büyük sorun trafik
Yaklaşık 8-9 aydır kuryelik yapan Özer, kuryeler için en büyük sorunun trafik olduğunu vurgulayarak, “Mersin gibi büyükşehirlerde çok fazla araç var. Trafikte bizi sıkıştırıyorlar, görmüyorlar, aniden aracı önümüze kırıyorlar. Kışın trafikte olmakta daha zor oluyor, çünkü yağmıyor yağıyor. Yağmur yağınca tekerlekler kayabiliyor ve bu da kazaya sebep olabiliyor” dedi.
“Bazı siteler içeri kaskla almıyor, kask bu sebepten çalınabiliyor”
Bazı sitelerin içeriye kaskla almadığını söyleyen Özer, “Site içerisinde elimize almamıza bile izin vermiyorlar. ‘Motosiklette bırakın’ diyorlar. Motorda bıraktığımızda çalınma riski oluyor. Bazı arkadaşlarımın kaskı bu şekilde çalındı. En kötü kask olmuş 3 bin TL, yazık yani” diye belirtti.
“Asansörsüz apartmanlara ağır yük taşıyabiliyoruz”
Yaşadığı diğer sıkıntılara da değinen Özer, şöyle devam etti:
“Bazen beşinci kata, onuncu kata ağır yükler taşıyoruz. Apartmanın asansörü olmuyor veya bozuk oluyor, zorlanıyoruz. 3-4 kilometrelik bir yere gidiyorum, müşteri siparişi iptal edebiliyor. ‘Niye geç kaldın?’ diyor, bu tarz sorunları çok yaşıyoruz.”
Kuryelerin çok kazandığı söyleminin doğru olmadığını belirten Özer, çalıştıkları saat kadar para kazandıklarını söyledi.
“Sipariş süresi nedeniyle de çok kaza oluyor”
Kurye kazanlarının genelde siparişlerin süre kısıtlamaları nedeniyle olduğunu anlatan Özer, “Herkes aslında ekmeğinin peşinde. Paketi geç götürdüğün takdirde ikinci veya üçüncü paketi geç verebiliyorlar. Bu gibi sebeplerden kimse geç kalmak istemiyor ve motoru daha hızlı sürüyor. Normalde hız sınırımız 50 ama işte ekmek derdi. İnsanlar daha fazla kazanmak için 50’nin üstüne çıkabiliyorlar” açıklamasında bulundu.
Kurye arkadaşlarına seslenen Özer, “Daha fazla kazanmak için, canınızı tehlikeye atmayın” dedi.

