Namaz sonrası cuma sessiz yürüdüm külliyede
Sevinçle büyür aşkım yaşama, öğrenmeye
Onurlu ölüm benimki, can veririm söze, düşünüye
Rüzgârlı tepede rüzgâr esmez nedendir
Balıklı gölde balık yenmez, dualı onlar
Susuz nehirde susuz doğurtamaz ebe,
Kaval üfleyemem çoban şehrimde,
Simit satmak yüksek mektepte çarem.
Aşk gizlenemez, deniz rüzgârı kilitlenemez.
Öğrenenler sever beni, mektep öğrettiklerim.
Sevgiliye, öteki mümine, bilgeye gittim geldim.
Kütüphanede farklı özveri içindeyim.
Beyaz yakalı, çiçekli gömlek üzerimde.
Hafızama sığmıyor sözcükler biriktirdiğim.
Hoş dudaklara vedayı esirgemedim
Uzaktan kadın sevdim, Sicilyalıyı örneğin
Söz altın değerinde, asıl mesele güçlü ifade
Dinledim uzaktan, gece salgın, yangın geliyor
Korku duyumsarken, karşımda birden tsunami
Sargıya sarılı, bulutla yürüyeceğimi bildirdim.
Defne dalından başıma taç yapmış şair gibi
Bilgine sordum, sessiz ve yasak öpüşmeler yüzünden.
Camide mi, kilisede mi sinagogda mı gizleneyim
Renklere mi, seslere mi, düşlere mi yöneleceğim
Günler aynı, güller farklı, aylar aynı, nereden bileyim
Mermer gömüt yap yontucu, tepede ormana girmeden
Sincaplar tanıdık, ceviz kırıyorlar ritimle
Kuşlar konup yine turluyorlar deniz üstünde.
Tapınak arıyorum ben de konmam turlamam için.