Sosyal Adalet, Üniversite Hayali ve Vedanın Ardından
Merhum Sabahattin Çakmakoğlu'nun Mersin'deki hizmet anlayışı, fiziki kalkınmanın çok ötesine uzanıyor, toplumun en hassas kesimlerini kucaklayacak şekilde şekilleniyordu. Bu kapsamda, merhum Başbakan Turgut Özal döneminde 1986'da kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın Mersin'deki en hassas uygulayıcılarından biri oldu. Muhtaç ailelere yapılan gıda, giyim, yakacak ve hatta iş kurma yardımlarının, mahcubiyetlerini gözeterek, "etrafın haberi olmasın" titizliğiyle ve akşam karanlığında evlerine kadar ulaştırılmasını sağlamıştı. Bu yaklaşım, onun bir devlet memuru olarak değil, aynı zamanda insan onurunu ve hassasiyetlerini önemseyen bir 'hizmetkar' olduğunun da bir göstergesiydi.
Ancak Çakmakoğlu'nun Mersin için beslediği en büyük hayallerden biri, şehre bir üniversite kazandırmaktı. O dönemde, Çukurova Üniversitesi'ne bağlı “Burhan Albayrak müdürlüğündeki Meslek Yüksek Okulu, Turizm İşletmeciliği Otelcilik Yüksek Okulu ve ODTÜ'ye bağlı Lamas'daki “Mersin Su Ürünleri Yüksek Okulu” başarıyla hizmet veriyordu. Çakmakoğlu, üniversite için Çiftlik Köyü'nde bir kampüs alanı bile belirlemişti. Başbakan Özal'ın Mersin'deki bir toplantısında, bu isteğini ısrarla dile getirmiş, ancak Özal'dan, devletten beklemek yerine yerel teşebbüsle öne çıkmaları yönünde bir cevap almıştı. Bu yol gösterici söz üzerine, hemen "Mersin Üniversitesi Vakfı"nı kurmuş ve üniversitenin altyapısını hazırlamak için çalışmalara başlamışlardı.
Bu sırada Çakmakoğlu'nun kariyerinde önemli bir dönüm noktası yaşandı. 1991 genel seçimleri öncesinde, yasalar gereği bağımsız bir İçişleri Bakanı atanması gerekiyordu ve dönemin İçişleri Bakanı “Dr. Mustafa Kalemli'nin ısrarıyla bu göreve getirildi. Seçimlerin tarafsız ve problemsiz bir şekilde yönetilmesi, onun idareciliğinin bir kez daha takdir görmesine sebep oldu. Seçimlerden sonra Süleyman Demirel başbakanlığında kurulan koalisyon hükümetinde İçişleri Bakanlığı görevi “İsmet Sezgin”'e devredildi (s.290). Ancak bu siyasi süreç, Mersin'in üniversite hayalini gerçeğe dönüştürdü. Başbakan Demirel'in gündemindeki yeni üniversiteler projesi kapsamında, 1992 yılında kabul edilen bir kanunla Mersin de dahil olmak üzere 25 vilayete üniversite kurulması kararlaştırıldı. Yıllardır ısrarla peşinden koştuğu, vakfını kurduğu üniversite nihayet resmiyet kazanmıştı. Bu, onun için büyük bir başarı ve Mersin'e olan borcunu ödemenin bir yolu olmuştu.
Mersin'deki diğer bir önemli hizmeti ise, kapanmış durumdaki "Neptun Oteli"ni, "Türk Polis Teşkilatı Güçlendirme Vakfı" aracılığıyla makul bir bedelle satın alarak "Mersin Polisevi"ne dönüştürmesiydi. Bu projeye, dönemin genç Vilayet Emniyet Müdürü “Hüseyin Çapkın”ın da katkıları olmuştu. Çakmakoğlu'nun Emniyet Genel Müdürü olmasıyla birlikte bu tesise ek imkanlar da sağlanmış ve Mersin'deki polisler ve aileleri için modern bir sosyal tesis kazandırılmıştı.
Nihayet bu başarılarla dolu dönem Çakmakoğlu'nun Mersin'den beklenmedik bir tayinle ayrılışının hüznüyle son bulur. Şehir için tasarladığı, hatta ön hazırlıklarına başladığı daha birçok proje bulunmaktaydı…
Ankara'ya gittikten sonra kendisine "Mersin için başka neler düşünüyordunuz?" diye soranlara, bu yazılan hatıraların bir cevap teşkil ettiğini ifade etmiştir.
Bu satırlar, valimizin sadece yaptıklarıyla değil, yapamadıkları ve hayal ettikleriyle de bir şehre nasıl bağlandığının samimi bir itirafıdır.
Mersin, onun kalbinde “görev yaptığı bir yer değil, emek ve sevgiyle yoğurduğu, hayaller kurduğu bir vatandı”. Ruhu şad olsun…
•21.12.2025|BİR VALİNİN İZİNDE: SABAHATTİN ÇAKMAKOĞLU’NU ANMAK- XVII-| Vedanın Ötesi: Hayaller, Vefa ve Kalplerdeki İz